Asırlardır tüm dünyanın güzide şehri olan İstanbul ‘u Rabbim yaşam merkezi olarak bizlere bahşetmiştir. Allah resulünün elbette muhakkak Konstantin feth edilecektir. Onu feth eden kumandan ne güzel kumandan onu feth eden asker ne güzel askerdir buyurmasından sonra tüm Müslümanların arzusunda o komutan veya asker olmak hasıl olmuştur. 29 defa kuşatma geçiren İstanbul en netice Sultan fatih tarafından 29 Mayıs 1453 tarihinde kuşatılmıştır.
O küçük yaşlarında dahi İstanbul’un haritasını yastığının altında arak onlarla yatardı, o yaşlarda dahi hesap kitap yapar, bir gün fetih vazifesi kendisine verilirse nasıl hareket edeceğinin hayallerini kurardı.
Fatih sultan hazretleri Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Güranilerden almış olduğu ilim edep ve terbiye ile yetişmiştir. Almış olduğu o yüksek terbiye ile 19-20 yaşlarında ikinci kez padişahlığa geçmiş ve 21 yaşında İstanbul’u feth etmiştir. Onun arzusu da yüce peygamberimizin övgüsüne nail olabilmekti ve başardı da.
Bugün İstanbul sokaklarında gezip dolaşıp gençliğimizin haline bir baktığımızda başta Sultan fatih ve tüm Müslümanların kalbinin buruk olduğunu görmekteyiz. Çünkü dünü unutmuş yarını düşünmeyen, ecdadı silmiş batı hayranı bir gençlik ve nesil görmekteyiz. İstanbul bunun için feth edilmemiş ve bu manzara ve yaşam için fethi istenmemişti.
O gün büyük Allah dostlarından, Alimlerden eğitim gören Sultan Fatih yaklaşık 12 yıl görmüş olduğu eğitimle İstanbulu feth ederken bugün 12 yıl hatta daha fazla eğitim gören gençliğimiz neden bir yerlere gelemiyor ve kendilerinden bir şeyler beklenmiyor. Değil İstanbul’u kendini feth edemiyor.
O gün daha 8-9 yaşlarında İstanbul’u feth etmeyi hedefleyen fatihin torunları olan bizler, yavrularımıza gençliğimize hangi hedef ve idealleri verebiliyoruz.
Tekrar Sultan Fatihler Yavuz sultan Selimler Kanuniler yetiştirmek istiyorsak bugün de aynı eğitimi vermeliyiz. Yani Kuran eğitimini Kuran ahlakını Kuran şuurunu yavrularımıza yerleştirmeliyiz.
Medreseleri Kuran Kurslarını yıktılar Cihangir olacaklardı, ama maalesef görüyoruz ki cihana rezil oldular. Bugün Müslümanların bir mahalle kadar hükmü yok. Niçin? Çünkü Sultan fatihlerin yetişmiş olduğu medreselere rağbet yok, teşvik yok.
O yüzden gelin tekrar Sultan fatihler yetiştirmek istiyorsak, İstanbul’umuzu ilim merkezi, İrfan yuvası yapmak, gençliğimizi kurtarmak istiyorsak Kurana sarılalım, Kuran müesseselerine sahip çıkalım.
Sultan fatih bir defasında tebdili kıyafetle halkı kontrolüne çıkıyor. Bir esnafa giriyor peynir alıyor yağ almak isteyince esnaf diyor ki; kıymetli insan ben bugün siftahımı yaptım birazda yan komşumdan al. Yan komşuya gidiyor yan komşuda aynı şekilde yağı veriyor zeytin almak isteyince ben siftahımı yaptım yan komşuya git diyor. Sultan Fatih bu olayı görünce ben İstanbul’u değil bu halkla dünyayı feth ederim diyor. O yüzden bugün de gençliğimizin çocuklarımızın düzelmesi halkımızın kendine gelmesi, halkımızın birlik ve beraberlik içinde şuurlanması, kalitelenmesi lazım. Halk şuurlanmazsa kendine gelmezse, her şeyi kendi benliğinde kendisi için isterse bu işin düzelmesi mümkün değildir. Değil İstanbul’u kendimizi feth etmemiz bile mümkün değildir. O yüzden gelin hep beraber kendimizi bir daha hesaba çekelim, etrafımızdaki gençliğimize güzel örnek olalım.