Yeri geldi paralelcilere güvendin!
Yeri geldi bu akil adamlara güvendin!
Avrupa Birliği hususunda Habur’da, Roboski olayında, çözüm sürecinde birilerince ikna edildin ve yanıltılır gibi oldun.
Yaşanan bunca acı tecrübenin neticesinde aslında odanızdan, evinizden çıkan dinleme ve takip aygıtlarının kimler tarafından ve nasıl yerleştirildiğini araştırdığınız kadar, sizleri bu işleri bu adamlarla, çözümlerle sonuca ulaştıracağına ikna eden ve size bu ‘e’kil’ yani yiyici adamları akil, yani akıllı adamlar diye sunup tavsiye eden danışman ve bürokratlarınızı da gözden geçirmeniz gerekir.
Bunları adam yerine kim koyuyor ki siz adam yerine koydunuz ve sonucu böyle oldu. Bunlar eski Türkiye’nin eski tüfek solcuları değil mi?
Bunlar adı üstünde ‘e’kil’ yani devlet malından yiyenler tayfası! Günlerce haftalarca devletin kasasından ye, iç, gez, dolaş ve bu millet de seni Recep Tayyip Erdoğan görevlendirmiş deyip adam yerine koysunlar sen 200 kişilik sözde kendini aydın kesim zanneden ‘Kindar Kesimle’ bir olup devlete ve millete hakaret et, rejim çığırtkanlığı yap. Bu tabiri caizse yediğin tabağa pislemektir Sayın Kindar Kesim!
İşte bunların karakterleri bu!
Ne demişler Başkanım: “Katranı eritsen de olmaz şeker. Cinsini sevdiğim cinsine çeker.”
Çözüm süreci konusunda da bir eliyle sizinle tokalaşırken, öbür elinde sizi öldürmek için parmağa tetikte silahını doğrultanları sizinle bu şartlarda buluşturanları da iyice bir düşünmeniz gerekir.
Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinde teröristlerin Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Murat Karayılan, Bahoz Erdal gibi elebaşlarından bir tanesinin bile kellesi alınmadan ve her birerleri Türk’ün ve Kürdün kanları üzerine Kandil’de kurdukları şatolarında saltanatlarını devam ettirirken ve bunların saltanatı bu kanın akmasına bağlı olduğu halde, teröristlerin sanki haklı vatan savunmasından galibiyetle çıkmış şanlı ordu komutanları edasıyla bizimle eşit şartlarda hatta haklı ve galip şartlar altında masaya oturtan bürokrat ve danışmanlarınızı da tekrar tekrar bir gözden geçirmeniz gerekir diye düşünüyoruz.
PKK tarafı gözdağı ve diplomasi trafiği ile her an nüfus alanını yoğun bir şekilde artıran, halkına bağımsızlık ve kendilerinin kazançlı taraf olduklarını anlatarak bir çözüm ya da çözümsüzlük süreci yürütürken, öte yandan devletimizin, halkımızın bu süreçte neyi verip neyi alacağımızı kazanç yada kaybımızın neler olduğunu izah edemeyişimizin müsebbiplerini de iyice bir gözden geçirmeliyiz diye düşünüyoruz.
İşinin ehli insanlarla yürümek sizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu