Marifet Dergisi 2’ inci sayıdan alıntılarla İDDEF ve İsmailağa Vakfı’ndan cevap bekleyen sorularımıza devam ediyoruz:
Ey İDDEF ve İsmailağa vakfı yetkilileri…!
Efendi Hazretlerinin en başta İsmailağa’dan ayrılmasından memnun olup, daha sonrasında ise İsmailağa’ya gelmesi için mücadele edişinizin sırrı nedir? Birbirine taban tabana zıt olan bu iki kararınızın bu derece farklılık arz etmesinin sebepleri nelerdir?
Marifet dergisindeki : “Doktorlarının Çavuşbaşı’nda ikametinin Efendi Hazretlerinin sağlığı için daha uygun, hatta elzem olduğunu” beyan etmelerine rağmen, aynı zamanda Efendi Hazretlerinin hizmeti sizin kontrolünüzde iken, birkaç hizmetkârı ve çok yakın akrabaları dışında kimse ile görüşemeyecek derecede hastalığının devam etmesi; hizmetin sizden alınması ile birlikte ise yurtdışı ziyaretlerine çıkacak ve tüm ihvanı ile görüşecek derecede sıhhatine kavuşmasını neyle izah edeceksiniz?
Herkes tarafından Efendi Hazretlerinin sağlığının Çavuşbaşı’nda daha iyi olduğu gözlemlenirken, sizlerin Efendi Hazretlerinin İsmailağa’ya döndürülmesi hususunda hane halkına ve hizmet ekibine baskı yapmanız, Efendi Hazretlerini tekrar hasta etmek için midir? Sağlıklı bir Efendi Hazretleri sizin işinize gelmiyor mu ki, O’nu Çarşamba’ya getirip tekrar eski rahatsızlıklarını Efendi Hazretlerine yaşatmak istiyorsunuz?
Efendi Hazretlerinin Çavuşbaşı’na gidiş sebebi; sadece şehrin karmaşası, Çarşamba’nın dar sokakları mıdır? Efendi Hazretlerinin bu hicretinde sizin O’na layık olmayan, bu kapıya uymayan çirkin davranışlarınızın hiç mi payı yoktur?
Sizin hizmette bulunduğunuz süreçte, Efendi Hazretlerini ablukaya alarak ihvan ile görüştürmeyişinize karşılık, aynı Efendi Hazretlerinin Çavuşbaşı’na hicretinden sonra ihvanla buluşturulmasına ne diyeceksiniz? Yıllarca bizim Efendi Hazretlerine hasret çekerek göremeyişimizin sebebi sizler değil miydiniz? Efendi Hazretlerini göstermek yerine, göstermemek için uğraşmanız, bugün hizmet size geçse yine Efendi Hazretlerimizi göremeyiz herhalde sorusunu aklımıza getiriyor.
Bu hicretten çok kısa bir süre sonra Efendi Hazretlerinin Çavuşbaşı’ndaki hanesi, “dine davet binası” haline gelmişken, İsmailağa için sizler neden böyle projeler üretmediniz?
Yine sizin Yeni Şafak gazetesi ile nasıl bir bağlantınız var ki, kainatın en önemli işi olan Efendi Hazretlerimizin Müceddidliğinin ve Halifeliğinin dünyaya ilanı programı, Efendi Hazretlerimiz tarafından statlarda yapılması istendiği halde bu gazete, Efendi Hazretlerinin programını iptal ettirici manşetler atmıştı. Efendi Hazretlerinin bu programının yapılmasını engelleyen bu gazete ile olan yakini temasınızın sırrı nedir?
“O programa kendiniz gelmediğiniz gibi, başkalarının da gitmesini niçin engellediniz? Hatta giden hocalarla yollarınızı ayıracağınıza dair tehditlerde bulundunuz.” Sizler Efendi Hazretlerinin bu programına katılmadığınız gibi, katılanlara da engel olmuştunuz. Bu programın iptal ettiricisi malum gazetenin 23 Ekim 2009 Cuma sayısında yapılacak ödül programını iptal ettirmeye yönelik “Cübbeli ‘den provokasyon hazırlığı” manşetinin de sizler tarafından bu gazeteye servis edildiği doğru mudur?
Efendi Hazretlerimizin Çeçenistan gezisini de yine bu gazete aracılığı ile durdurduğunuz iddia edilmişti. Efendi Hazretlerinin net ifadeleriyle, bunlar yalancı ve iftiracı dediği bu gazete ile yola devam etmenizin sebebini halkımız merak etmektedir!
Tüm bu yaptıklarınıza rağmen, Efendi Hazretlerinin İsmailağa ’ya dönmesi için O’nun hane halkına baskı yapma cesaretini ve hizmetindekilere her türlü hakarette bulunma cesaretini nereden alıyorsunuz?
Bu tarikat yolunun sırf edep olduğunu, bu kapıda edepsizliğin kimseye yakışmadığını bilmeniz gerekmez miydi? Derdi, Efendi Hazretlerine gönülden teslim olmak ve bu kutlu, bu mübarek kapıyı muhafaza etmek olmayan, kendi nefsani ve süfli çıkarlarının peşine düşen kimseler, bu muhteşem kapıyı muhafaza edebilirler mi hiç?
Şükürler olsun ki sultanımız, himmet ve teveccühleri ile sizin bu gidişatınıza ve işi bozmanıza müsaade etmemişlerdir.
Ey İDDEF ve İsmailağa Vakfı Yetkilileri…
Gelin! Bu basit entrika ve süfli menfaat çatışmalarından vazgeçin! Bu pak ve temiz kapının güzelliklerini bozmayın! Efendi Hazretlerimizin ahlakıyla ahlaklanın! İşgal ettiğiniz makamları, insanları birbirinden uzaklaştırmak ve ayrıştırmak için değil, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe sevk etmek için kullanın. Artık yaptığınız her işte tefrikaya sebep olmaya bir son verin! Yoksa bu sorumluluğun altında boğulup gideceksiniz!
Hakikatleri duyurup uyarmak bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
İsmailağa Derneği Yazı İşleri Kurulu