İddef ve İsmailağa Vakfı’nın Efendi Hazretlerimizi ve Camiamızı Bırakıpta Partiyi ve Nefislerini Tercih Etme Konusu (1)
Marifet Dergisi 2014 yılı sonunda, İDDEF ve İsmailağa Vakfını Camiamızda parti propagandacılığı yapmaması konusunda uyararak:
“Kendisini ve cemaatini olabildiğince siyasetten uzak tutan Efendi Hazretlerinin Camisi’nin tabiri caizse siyasi parti binasına çevrilmesinden, kürsülerde ve hatmi şeriflerde parti propagandası yapılmasından rahatsız olan Efendi hazretleri, heyet parti ismi açıklayınca; “ben olsam öyle söylemezdim, bu hususta ihvana ağız açmamak lazım.” buyurmuşlardı”
Marifet dergisinin 2014 yılında yapmış olduğu bu uyarı ve ikazları İDDEF ve İsmailağa Vakfı yöneticileri dikkate almamış, hatta tam tersi bir anlayışla hareket ederek, 2015 haziranında camiamızı partizan cemaat durumundan, partinin cemaati şekline büründürmüştür.
En son 7 haziran seçimlerinde İDDEF ve İsmailağa Vakfı yetkilerinin toplu bir şekilde cemaatimizi de sürükleyerek miting meydanlarına taşıması, hocalık anlayışıyla, cemaat anlayışıyla, tekke ve medrese terbiyesi ile bağdaşmayan bir niteliğe bürünmüş, bu kimseler kendilerinin de camianın da kullanılıp kenara bırakılmaya hazır mendil olduğunu ortaya koyacak hareketlerde bulunmuşlardır.
İDDEF ve İsmailağa Vakfının aksakallı, yaşlı başlı,kelli felli hocaları, bütün işlerini bırakarak talebeyi, hocayı, büyüğü, küçüğü yollara dökerek miting meydanlarında aşka gelmeleri “bu kadarına da pes doğrusu” dedirtti. Kimi orada sloganlar atarak yürüyor, Mürşidi Kamilleri Efendi hazretleri ile cumhurbaşkanını bir tuttuğunu pankart ve dövizlerini taşıyor. Kimi hayatında ihvana asla bir güleryüz göstermediği halde, onca yaşına başına rağmen bayramlığına yeni kavuşmuş çocuklar gibi sevinç gösterilerinde bulunuyor. Kimi hızını alamayıp kalabalıklardan kendi ticari şirketine bol müşteri toplarım düşüncesiyle, Peygamber adına başbakanlık dağıtıyor, yetmiyor Efendi hazretleri için hayatında bir kez olsun söylemediği ifadeleri devlet büyükleri için söyleyerek, hepimize ve herkese şefaat edecek diyebiliyor…
Ey İDDEF ve İsmailağa Vakfı yetkilileri!
Sizler bu işleri bu kadar karıştırıp bu cemaati partilerin cemaati durumuna getirinceye kadar, Cemaatimiz sadece Efendi hazretlerimizi takip eder, parti ve seçim konularında kavga ve kargaşaya düşmez, feyz ve bereket içinde yoluna devam ederdi. Seçim günü geldiğinde ise Efendi Hazretlerimiz nereye işaret buyurmuşsa oraya atılır iş biterdi.
Size ne oldu ki bu cemaati parti yüzünden, nefsani heves ve beklentileriniz yüzünden paramparça hale getirdiniz. Bazı ihvanımızın bu partizanlığınız yüzünden camiye gelmediğini bildiğiniz halde “bırakın gelmezse gelmesinler” diyerek Efendi Hazretlerinin ihvanını dışlamanızın ve küstürmenizin vebalinin altında boğulacaksınız!
Seçim meydanlarında ne idüğü belirsiz kişilerle beraber olarak bu camiada herkesi kullanıp istismar edebileceğinizi ortaya koydunuz. Ancak sizler bu hareketlerinizle asıl kendinizin kullanılabilir bir malzeme olduğunuzu ortaya koydunuz. Kullanılabilir olan her şeyin ise, bir son kullanma tarihi vardır. Bu süre dolduğunda ise kullanılıp atıldığını siz daha iyi bilirsiniz.
Camiamızın derdi için, Efendi Hazretlerinin davası için tek satır olsun bir şey yazmayan, bir cümlecik dahi açıklama yapmayan sizler, durum kendi menfaatiniz olunca, şahsi beklentilerinizin karşılık bulması olunca ya da evlatlarınızın yakınlarınızın birtakım makam ve mevkilere gelmesi ve rant devşirmesi konusu olunca hemen nasıl da koşa koşa giderek el ayak öpüyordunuz öyle…
Yamadınız dünyanızı yırtarak cemaatinizden, Sonuçta cemaat ve tarikatta gitti, dünyada gitti elinizden.
El İnsaf..!
Siyasi parti liderlerinin geleceğini düşündüğünüz kadar, Efendi Hazretlerinin ve camiamızın geleceğini niçin düşünmezsiniz? Onların geleceği için gece sabahlara kadar dua edersiniz de, Efendi Hazretleri ve cemaatimiz için söyler misiniz ne yaparsınız? Kurt puslu havayı sever kabilinden yoksa siz de bu havalardan mı beslenip istifade ediyorsunuz?
Yazık şu cemaatin sizin elinizden çektiklerine! Bu cemaat perişan olurken, sizlerin “görmedik! duymadık! bilmiyoruz!” şeklinde üç maymunları oynamanızın hiçbir anlamı olmadığını size hatırlatırız.
Medrese ve tekkeler; feyz, bereket ve takva konularında yarışların mekanları iken, sizin buraları politik ve ticari hesaplaşmaların yarış alanı haline getirmenizden sizler memnun iseniz bile, bu camia rahatsız artık!
Sizin bozduğunuz kadar bu cemaat, hiç bu kadar bozulmamıştı. Sizin yaptığınız kadar bu cemaat, hiç bu kadar partizan hale düşürülmemiş, politik ve ticari malzemelerin aracı haline getirilmemişti.
Yerimiz ve süremiz bugünlük dolduğu için bu konuyu şimdilik burada kesiyor yarına devamla sizi Allah’a havale ediyoruz.
Hak ve Hakikatleri Duyurmak Bizden, Uyanmak sizden, Muvaffakiyet Allah’tandır.
İsmailağa Derneği Yazı İşleri Kurulu