İsa Takiş Konusu (2)
Ey İsa Takış..!
Hakkında bu kadar ifadeler konuşulduğu, paralelciler ile işbirliği içinde olduğun bilinip görüldüğü halde hala bu konularda susmaya, İDDEF ve İsmailağa Vakfı odalarını işgal etmeye devam mı edeceksin? Tüm bunlara rağmen İDDEF ve İsmailağa Vakfı hala senden ne hayır bekler ki sana yol veremez, ağzını açıp da sana bir şey diyemez? Korkaklıktan, acizlikten ya da tamahtan mı bilmiyoruz ancak bildiğimiz bir şey var ki; bu şıkların hangisinden dolayı senin yüzüne gülüyorlarsa hepsi de onlar için bir züldür ve işgal ettikleri o vazife ve makamların hakkını veremediklerinin apaçık bir göstergesidir.
Ey İsa Takış..!
Peşinden gittiğin hocan, eski istihareci uzaklaştırıldığı halde, kaç tane vakıf başkanı ve yöneticisi değiştiği, ailen ve sen haneden kovulduğunuz halde, her şeye rağmen bu ne pişkinliktir ki, hala aynı minval üzere hiçbir şey olmamışçasına devam edebiliyorsun? Anlaşılan o ki; sana bu işler çok normal geliyor.
Ama artık ihvanımız uyanıyor, kimse yüzünüze bakmıyor. Numunelik üç -beş baron kaldınız İsmailağa’da. Korkak bir kaç kişinin yalandan yüzünüze gülmesi, sizi çok sevdiğinden zannetmeyin sakın! “Böyle davranalım ki şerrinden emin olup selamet bulalım” diyedir sana yapılan bu muamele!
Kimse sana bir şey demediği için zannettin ki; “Bu camia başıboş, sahipsiz. Kimse bana hesap soramaz. Kimse bana ağzını açıp bir ifade kullanamaz. İstediğim gibi tezgahımı yürütürüm” sandın.
Ama artık, bundan sonra modası geçmiş eski oyunların, dümencilik ve kahramanlık satma dönemin bitti!
Yeter artık İDDEF ve İsmailağa vakfının ardına sığınarak camiayı parmağında oynattığın! Bizler, Senin daha fazla baskıyla bu camiayı sindirip yönlendirmene müsaade etmeyeceğiz artık!
Cin şişeden çıktı bir kere. Artık yalnız gerçekler ve hakikatler konuşuluyor. Hak geldi batıl zail oldu. Seni bu zamana kadar pohpohlayan İDDEF ve İsmailağa Vakfının kullanma ve kullanılma ömrü de çoktan son buldu.
Bundan sonra fitne son buluyor. Sultanımızın hakkını savunan, ideallerini ve davasını savunan, O’nun isteklerinin Türkiye’de ve tüm dünyada yayılmasını isteyen, şuurlu bir kadronun; camianın medrese sahibi hocalarının ve her kesiminin birlik ve beraberliğini, istişare ve uyanışını isteyen bir kadronun doğuşu, güzel günlerin habercisidir İnşallah.
Camiamızın selameti, Efendi Hazretlerimizin hakkının takdir edilmesi ve yalnız gerçeklerin ortaya çıkarılması adına yaptığımız yayınlar sebebiyle camiamızın her kesiminden tebrikler, teşekkürler ve takdirler almaya devam ediyoruz.
“Camiamızın toparlanması adına, Efendi Hazretlerimizin anlayışının, şuurunun, ciddiyet ve hassasiyetlerinin camiamızda yeniden diriltilmesi adına çok hayırlı hizmetler yapıyorsunuz. Zira zarar verici şeyleri ortadan kaldırmak, faydalı şeyleri yapmaktan önce gelir. Efendi Hazretlerini doğru anlayabilmek için, O’nu yanlış anlayışlardan ve yanlış anlayanlardan tenzih etmek gerekir. “Edebi edepsizden öğrenin” demişler. Sizler Efendi Hazretlerine revâ görülen bu haksızlık ve çirkinlikleri yapan edepsizleri, bu yayınlarınızla ortaya çıkarmasaydınız; bu insanlar nasıl bu gerçekleri görüp öğrenebileceklerdi” şeklinde çok güzel dönüşler almaktayız.
Fitne son buluyor, Sultanımızın arzuları Türkiye’de ve dünyada yayılmaya başlıyor inşallah!
Ey İsa TAKİŞ ve Onun her yanlışına kol kanat geren İDDEF ve İsmailağa Vakfı Yetkilileri…
Bu cemaat sizin, birilerinin güdümünde camiayı şekillendirme, sindirme ve tefrikaya düşürme politikalarınızdan çok çekti! Size güvenip teslim olan, o pâk, tertemiz ihvanımızı, abilerimizi, kardeşlerimizi kirli oyunlarınıza alet etmekten artık vazgeçin!
Bu kadar olaydan sonra hakiki bir tevbe ile tevbe edip, camiadan ve Efendi Hazretlerimizden özür dileyip af isteyerek; kendinizi affettirirseniz ne âlâ! Yoksa bu kafa ve mantıkla,bu camiaya verdiğiniz bunca fitne, fesat, tefrika ve zarar yüzünden hem dünya hem de ahiretinizi kaybedeceksiniz!
Gelin! Yol yakınken özür dileyip işi düzeltin!
Camia üzerindeki her türlü zarar, ziyan işlerinizden vazgeçin!
Kendinize de, bu millete de acıyın! Yoksa hüsranınız çok yakındır!
Uyarmak Bizden, İnadi Anlamamak Sizden, Muvaffakiyet Allah’tandır.
İsmailağa Derneği Yazı İşleri Kurulu