Fatih Medreseleri'ni Tanıyalım – Yusuf Özkan Hoca 2. Bölüm | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Fatih Medreseleri’ni Tanıyalım – Yusuf Özkan Hoca 2. Bölüm


Yusuf Özkan hocanın duyguları;

Kıymetli insanlar kaldığımız yerden devam edelim.

1999 YILINDA İKİ MEDRESEMİZ VARDI

1999 yılından 2015 yılına kadarki süreçte bazı ana başlıkları anlatacağız. Siz kamuoyu bunun altını dolduracaksınız. Zaten hepimizi hepiniz tanıyorsunuz. Kamuoyunda tanıyor, Türkiye de tanıyor efendi hazretlerimiz de tanıyor. Biz Çukurbostan camisinde Masum hocayla beraber çalışmalara başladık iki tane medresemiz vardı o zaman. Bir fitne çıktı, dedikodular uydurdular.

DURUMDAN VAZİFE ÇIKARANLAR OLDU

Sözüm ona Efendi Hazretlerimiz 30 tane hocayı topladı ve Masum hocanın işini bitirin talimatı verdi. Durumdan vazife çıkartan şahıslar hemen harekete geçtiler.

Ama bunun sebeplerini anlatmaya çalışacağız. Dolayısıyla bu sıkıntıların başlangıcı 17 Mayıs 2000’dir. Bu tarihten itibaren bizi Efendi Hazretleri kovdu diye ilan ettiler. Talebe verilmeyecek vb. ifadeler uydurdular.

BİZE ATILAN İFTİRALARIN ÜSTÜNE GİTTİK

Biz bunların üzerlerine gittik. Efendi Hazretlerimiz böyle bir şey dediyse, biz Efendiye rağmen bu çalışmanın içinde olmak istemeyiz. Bir baba çocuğunu kovarsa çocuk özür dilemez mi ondan? Varsa bir hatamız bizde özür dilemek istedik. Ama yoksa o zaman bunları neden yaptınız?

EFENDİYE RAĞMEN HİÇ KİMSE YÜRÜYEMEZ

2007 yılında benim imam hatip’den de hocam olan Mahmud Şevket Ustaosmanoğlu bahsi geçen toplantı da Efendi’nin olmadığını itiraf etti. Yani Efendi adına bunlar yalan uydurdular.

Bir mürid mürşidi kamiline rağmen adım atamaz, nefes alamaz. Bizim şu anda 200 tane medresemiz, vakfımız ve derneğimiz var. Efendiye rağmen hiç kimse nefes alamazken biz bunları nasıl yapacaktık. Dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu iftira çıktıktan kısa bir süre sonra Efendi Hazretlerimiz (k.s.) Masum hocayı oğlu vasıtasıyla çağırttırdı ve kısa bir hoşbeşten sonra Efendi Hazretleri Masum hocaya dedi ki evladım; “Kulaklarını tıka, dilini damağına yapıştır, zikrine devam et”

Kısa bir hasbihalden sonra Abdullah hocayla beraber aşağıya indiler. Masum hoca Abdullah hocaya dedi ki (biz bunlara birebir şahidiz); “Hocam biz yandık, büyük bir fitne bizi bekliyor” zaten ufak ufak olaylar alevlenmeye başlamış Abdullah hoca da; “Niye ne güzel Efendi Hazretleri kulağını tıka işine devam et” dedi.

Masum hoca da; “İstemediğin şeylere kulak tıkanır, duyduklarına karşı konuşulmaz” dedi. Kısacası duyma, konuşma işine bak biz burada mesajı aldık.

Efendi Hazretlerimiz Masum hocaya bu şekilde konuştuktan sonra anlıyoruz ki Efendi Hazretlerimiz bu işe dahil değil. Birileri rahatsız olmuş. Neden rahatsız olmuş birileri tarafından kullanılmış mı bilmiyorum.

Bizler bu camianın en eskilerinin evlatlarıyız, torunlarıyız.

Kısa bir şey daha anlatmak istiyorum. Oktar Başar vardı eski Konya valisi ihvanımızdandır. Allah rahmet eylesin vefat etti.

Konumuzla bağlantılı Efendi Hazretlerine dedi ki; “Bir emriniz var mı?”

Efendi Hazretleri; “Söylesem yapabilir misin?”

Oktay Başar; “Buyurun” dedi.

Efendi Hazretleri buyurdular ki; “Her mahalle bir kız bir erkek medresesi açın”

Oktay Başar; “Zaten 3 tane kursum vardı, ikisini kapattım. Bir tanesini zor tutuyorum” gibi kendince bir mazeret uydurdu ve işi savuşturdu. Hakkında rahmet okuyoruz, hakkında konuşmak bize düşmez .

Peşinden Masum hoca görüşmeye girdi. Şahitleri var bu söylediklerimin. “Efendi Hazretleri bir emriniz var mı?”

Efendi Hazretleri; “Söylesem yapabilir misin?”

Masum Hoca; “Efendi Hazretleri himmet buyurun yapalım” dedi.

Efendi Hazretleri; “Her mahalleye bir kız bir erkek kursu açalım” dedi.

Masum Hoca; “Efendi hazretleri himmet buyurun bu işi biz yapacağız” dedi.

ÇOK KISA SÜREDE MEDRESELERİMİZ ÇOĞALDI

Bu olaydan sonra biz ilçelere kurs açmaya başladık. O zaman Fatih’te iki tane kursumuz varken ilçelere kurs açmaya başladık şükürler olsun. Çok kısa bir süre sonra 100medreseye ulaştık birkaç sene içinde de 50 küsür Anadolu da medreseye ulaştık.

Bu arada birkaç yıl geçti fitne imtihan hiç durmadan her gittiğimiz yerde önümüze çıkarak devam etti. Biz bu cemaatin üvey evlatları değiliz ki özüyüz, biz cemaatçi değiliz, cemaatin kendisiyiz. Biz Efendi Hazretlerine bağlı olmayı bırakın ölmeyi yaşamayı göze almış insanlarız. Dolayısıyla biz kanımızın son damlasına kadar bu mücadeleyi verdik, vermeye de devam edeceğiz. Ta ki Efendi Hazretlerimizi bizi çağırıp oğlum sizden memnunum veya değilim gibi bizatihi duyana kadar. Biz bu işin takipçisi olacağız yazılarımız devam edecek…

 

Yorum yapın