“BAŞBAKAN’A HANGİ RİCA DA BULUNDU”

 

Beykoz Değirmendere köyünde sohbet eden Fatih Medreseleri Heyet Kurulu Üyesi Mesut Özdemir Hoca cahillik konusundan bahsederken Sayın Başbakanımızdan şunları istedi;

 

Mitinglerlerde haklı olaraktan Başbakanımız kadınlardan üç çocuk sözü alıyor ve bunları okutarak cahil yetiştirmememiz gerektiğini ifade ediyor. Peki, cahillik diyince ne anlıyoruz.

 

CAHİL; İlmi, bilgisi ve marifeti olmayan, kaba ve sert davranışlı, inanç, söz ve fiilleri kötü olan kimseye denir. Âlim ve halîm kavramlarının zıddıdır. Kur’an’da kâfirler müşrikler ve günahkârlar câhil vasfı ile nitelenmiştir. Kur’an ve sünnete göre câhil, bilgisiz insandan daha ziyade şirk, küfür, nifak ve isyân gibi günah olan inanç, söz, fiil ve davranış sahiplerine denilmiştir.

 

Demek ki cahil dünyevi ilimleri değil uhrevi ilimleri öğrenmeyendir. Demek ki cahil okula gitmeyen değil medreseye uğramayandır.

 

Gel kıymetli Başbakanım Osmanlı’nın eğitim kurumu olan medreseleri canlandır. Okullara Kur’an’ı Kerim dersleri koyduğun gibi medreselerinizi de tanı ve dünyevi ilimlerden bazılarını medreselerimize koy. Bizlere fıkıh, tefsir, hadis, akaid bilen doktorlar, mühendisler, bilim adamları lazım. Dinini gericilik gören, abdest, gusül bilmeyen, Allah, peygamber tanımayan ilim adamları lazım değil.

 

Son olarak Başbakanımızın Mahmud Efendi Hazretlerimizin ( k.s.) şu sözünü kulağına küpe yapmasını tavsiye ediyorum.

 

“Medreseleri yıktılar cihangir olacaklardı, cihana rezil oldular. Neye mâl olursa olsun, çocuk medresesi açılacak.”

 

Bu iş sizinle olur Başbakanım.