Fatih Medreseleri'nden İDDEF'e ve İsmailağa Vakfına Son İkaz | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Fatih Medreseleri’nden İDDEF’e ve İsmailağa Vakfına Son İkaz


15 seneyi aşkın bir zamandır, sizler bize hep saldırdınız. Her türlü hakaret, iftira, karalama, sözlü ve fiili saldırılarda bulundunuz. Bizler ise asla size layık olduğunuz cevabı vermedik.

Değil yaptığınız karalama ve saldırılara misli ile cevap vermek, kendimizi savunmak için dahi bir mukabelede bulunmadık.

“Bizim bir işimiz var, biz işimize bakarız. Bizim kavgayla, dedikoduyla işimiz yok. Biz sulh taraftarıyız, Muhabbet taraftarıyız. Kim ne derse desin, bu kervan yürür.” dedik.

“Herkes kendine yakışanı yapar. Herkes çalışma ve ifadeleriyle, kendi kalite ve kabiliyetlerini ortaya koyar” dedik ve bize yakışanın bu, size yakışanında o olduğunu bildik.

Sizin yaktığınız fitne ateşine bir damla dahi olsa benzin döken bir çalışmaya imza atmadık. Eğer sizin bize attığınız iftiraların yüzde biri dahi bizde olsaydı, otomatikman sizin gazınıza gelmiş ve ortalığı ateşe vermiş olacaktık.

Ama çok şükür ki Mevla Teâlâ, sizin yaktığınız fitne ateşine odun taşımaktan, o ateşi körüklemekten bizleri muhafaza buyurdu, Elhamdülillah.

Sizin her birinizin sabır taşlarını çatlatacak olan bizim bu suskunluk, vakar ve olgunluğumuzu sizler anlamadınız. Zannettiniz ki ; “Ne söylersek, ne yaparsak, yanımıza kâr kalır, bunlar zaten bir şey demezler. Bizler kırar, döker, yıkar, geçeriz, geriyi derleyip toparlamak ve düzeltip tamir etmek hep onlara düşer” diye hareket ettiniz.

Bir kere olsun düşünmediniz ki; “Bizler bu adamlara desteksiz atıyoruz ancak, onlara yaptığımızın yüzde biri dahi bize yapılacak olsaydı, kaldıramaz! Ortalığı ayağa kaldırır, değil susmak, kıyametleri koparırdık” diye düşünmediniz.

Bu konularda cemaatimizin selameti, Efendi Hazretlerimizin üzülüp üzülmeyeceğine dair hiçbir hassasiyet göstermediniz. “Nasıl olsa bizim kırdığımızı, dağıttığımızı bunlar toparlar” dediniz.

Bir dakika oturup düşünmediniz ki; “Eğer bu adamlara söyleyip anlattıklarımızın %1 dahi doğru olsaydı, biz bu ifadelerin bir tanesini bile zaten kullanmaya cesaret edemezdik” demediniz. Çünkü biliyordunuz ki; Fatih Medreseleri, sizin düşünmediğiniz nice hassas çizgileri düşünür, hesaba katmadığınız nice hususları hesaba katar.

Ancak şunu iyi bilin ki, bizlerin size tanıdığı mühlet ve müsamaha artık sona ermiştir. Bundan sonra muhatabımız sizsiniz, yaptığınız hiçbir şey artık yanınıza kar kalmayacak.

En son Cübbeli Ahmet Hoca’yı kışkırtıp, şekeri fırlamış, gözleri fal taşı gibi açılmış bir vaziyette, adam tamda umreye gidecekken, apar topar üzerimize saldırtarak konuşturmanız ve
RTÜK’e giderek RTÜK yetkililerine baskı yapmanız bardağı taşıran son damla olmuştur.

Gereken cevabınızı artık her platformda alacaksınız. Tâki anladığınız dilden cevap verilmek neymiş görün.

Bizler geri adım atmıyoruz, sizler de geri adım atmayın. Yazılı, görsel basın ve yayın organlarında layık olduğunuz cevabı alacaksınız.

Sizin yönlendirerek üzerimize saldırttığınız her kişi ve kurumdan da sizler suçlusunuz ve saldırttığınız o kişilerin de cevabını vermek bundan sonra size müstahaktır.

Çıkıp açıklama yapıncaya kadar hakkettiğiniz muamele böyle olacaktır.

“Acı patlıcanı kırağı yakmaz” demişlerdir. Bizler, sizin ve sizin gibi nicelerinin her türlü saldırı ve iftiralarınızı da senelerdir zaten olgunlukla karşılamayı bir zevke dönüştürmüşüz.

Bundan sonra asıl siz düşünün, saldırttığınız o insanların savunma yapmalarına ve haklı cevap vermelerine hazır mısınız? Değil misiniz? Göreceğiz.

Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki; Fatih Medreseleri, eğitir, öğretir, takip ve taklit ettirir. Aynı zamanda “Zıplatır” bir kurumdur.

Fatih Medreselerinin takip ve taklidini zaten senelerdir yapıyordunuz. Ancak tecrübe etmediğiniz bir konuyu ise yani zıplatma işini ise hep beraber göreceğiz.

Sabır, vakar, ciddiyet ve olgunluk göstermek ve hak edene layık olduğu cevabı vermek bizden, herkesi doğru yola almak Mevla Teâlâ’dandır.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın