İSMAİLAĞA VAKFININ DIŞLAMASI ANLAMSIZ VE YANLIŞ

Sakarya’nın Karasu İlçesi’nde yapılan çalışma gayet usulüne uygun ve güzel bir çalışmadır. Allah (c.c.) için yapılan bir hatırlatmadır ayrıca ortada insanları rahatsız edici bir durum da yoktur. Hal böyle iken İsmailağa Vakfının, bizden değildir, hiçbir ilişkimiz yoktur, minvalinden dışlayıcı bir açıklamada bulunması oldukça anlamsız ve yanlıştır.

Sakarya’nın Karasu İlçesi’ndeki halk plajında geçen hafta sonu cübbeli ve sarıklı kişilerin yaptıkları emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker çalışması bazı basın yayın organlarında çarptırılarak haber yapılmıştır. Malum yayın organlarının her seferinde İslam’ı karalamak ya da küçümsemek adına zaman zaman bu türden haberler yaptığını artık herkes bilmektedir. Yani yapılan yalan yanlış haberlerin, hangi amaca hizmet ettiklerini biliyoruz. O nedenle Müslümanlar olarak bu tür haberlere prim vermemeliyiz.

Farklı dinlere mensup misyonerlerin ülkemizde cirit atığı ve ahlaksızlığın zirve yaptığı şu zamanda, İslam’ı yaşamak ve yaşatmak adına çalışma yapanların hor görülmesi, oldukça manidar bir durumdur. Hem de bir İslam ülkesinde.

Sakarya’nın Karasu İlçesi’nde yapılan bu güzel çalışmadan rahatsız olanlar, acaba neden misyonerlerden rahatsızlık duymuyorlar. Ülke gençliğinin her geçen gün uyuşturucu ve zinanın pençesine itildiği günümüzde, İslam ahlakının hatırlatılması, neden birilerini ciddi manada rahatsız etmektedir. Rahatsız olanlar belli ki gençliğimizin uyuşturucu ve zina gibi daha pek çok kötü alışkanlıklara saplanmasını istiyor. Kısacası toplumumuzu İslam ahlakından uzaklaştırmak isteyenlerin yaptıkları haberleri ve yaygaraları ne için yaptıklarını anlıyoruz. Bunlar olması gereken ve olan şeyler. Ancak insanlara usulüne uygun şekilde İslam’ın güzelliklerini anlatmaya çalışanlara,Müslümanların sahip çıkmaması, hatta dışlanması normal birdurum değildir.

DIŞLAMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR

Sakarya’nın Karasu İlçesi’nde yapılan çalışma gayet usulüne uygun ve güzel bir çalışmadır. İnsanları rahatsız edici bir durumda yoktur. Hal böyle iken İsmailağa Vakfının, emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker yapanlar hakkında onlar bizden değildir, hiçbir ilişkimiz yoktur, minvalinden dışlayıcı bir açıklamada bulunması oldukça anlamsız ve yanlıştır. Çünkü orta yapılan bir yanlışlık yoktur. Neden böylesi bir açıklama yapıldığını da anlamış değiliz. Malum yayın organlarının kötüleyici haberleri, sebep teşkil ediyorsa bu oldukça üzücü bir durumdur. Vakfın bu tür bir açıklama yapmak yerine daha kucaklayıcı ve yapıcı bir açıklama yapması gerekirdi. Bizden değildir gibi dışlayıcı açıklamalar yaparak karalama ve saldırı haberlerinin son bulacağı ümit ediliyorsa bu büyük bir yanılgıdır. Çünkü İslam’dan haz etmeyenler, camiamıza yönelik saldırı ve karalama kampanyasını her zaman sürdüreceklerdir. Kısaca demek istediğimiz şu; yapılan açıklamalarda dışlayıcı olmak, bir çözüm getirmeyecektir.

Son olarak şunu belirtmekte yarar görüyoruz. Camiamız adına usulüne uygun olarak yapılan her iş, ister ferdi olsun ister cemiyet halinde olsun sahip çıkmalıyız. Ayrıca kamuoyuna yapılacak olan açıklamalarda da daha dikkatli olunmalıdır. Açıklamalar, yapılan çalışmaların ve yaşanan hadiselerin niteliğine göre özenle yapılmalıdır. Çözümü dışlamakta değil, kucaklamakta aramalıyız.