İsmailağa Vakfına Ve İddef'e Sorularımız Devam Etmektedir! | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

İsmailağa Vakfına Ve İddef’e Sorularımız Devam Etmektedir!


Camiamızın, cemaatimizin sindirilerek susmasını sağlayanlar, “la yüs’el (sorgulanamaz)” kılıcıyla cemaatimizin kalplerine korkaklık ve şüphe içine düşüren sizlersiniz. Kendinizi Efendi Hazretlerimizin yerine koyup da Efendiye yapılan muameleyi kendisine yapılmasını bekleyen sizlere sormaya ve cevap beklemeye devam edeceğiz.

Yine Marifet Derneğinin çıkardığı Marifet Dergisinin Aralık 2014 Sayısında Efendi Hazretlerimize gelip de şeyhlik kâğıdı almaya çalışan iki aksakallı kimlerdir? Sorusunun cevabı istendi.

Tabi siz bu cevabı vermediniz, veremezsiniz de. Bütün camia biliyor ki bunlar Hasan Hoca ve Mustafa hocadır. Bu hocalarımız, Efendi Hazretlerimizden nasıl şeyhlik isteme cüretinde bulunmuşlardır?

Bu konuda neden kalkıp, Efendi Hazretlerimizden ve camiamızdan özür dilememişlerdir?

Son istiharecinin, şeyhlik istediğinde Efendi Hazretlerimizin ona muamelesini çok iyi bilmektesiniz. Bu hoca efendiler, maden Efendiye (k.s.) rağmen şeyhlik istiyorlarsa aynı muamelenin bunlara yapılması gerekmez miydi?

İşte bunlar Efendinin eski arkadaşları, yaşlılardır, bunlara böyle bir şey söylenmez diyecek olursanız eski istiharecide kendisini perdesiz Efendiye yakın hatta sizin heyet kadronuzda olan Recep Eryiğit, Mehmet İslamoğlu, Seyfettin İnanç ve her biriniz bu insana genç meşayıh derken Efendi Hazretlerimiz, onu vazifesinden azletti.

Yine siz Efendi Hazretlerimizden şeyhlik isteyen Hasan hoca ve Mustafa Hoca hakkında ve kendi haklarınızda tekrar Efendi Hazretlerimize bağlılığınızı kontrolden geçirmeniz gerekmektedir. Bize göre Efendinin varlığında şeyhlik isteyen kişilerin Peygamber (s.a.v.) zamanındaki sahabenin Peygamberin (s.a.v.) ahirete göçmesini isteyip, yerine ben geçeyim onun sözü geçerli olmayıp benim sözüm geçerli olsun onu terk edin artık biz varız anlayışıdır. O yüzden bu insanlara yakışan, Efendi Hazretlerimizden ve camiamızdan özür dilemeleridir.

Ey İsmailağa Vakfı ve İDDEF! Bu insanların Efendi Hazretlerimize yaptığı hangi meşayıhı kiram Efendilerimize yapılmıştır?

Nedir sizin Efendi Hazretlerimize karşı bu duyarsız davranışınız?

Sultanımızın, hiçbir hakkını takdir etmediniz. Sadece merhametine sığınıp, himayesi altına girerek insanları sömürmekten başka maddi ve manevi kendinize yer edinmekten başka düşünceniz olmayacak mı? Lütfen, biraz merhametli olun! Sultanımıza yapılan bu saygısızlıkların hesabı sorulsun. Ve bunları yapan kim olursa olsun mutlaka cevabını versinler. Ama siz bu aksakallıların arkasına sığınarak, kendi menfaatlerinizin kendi isteklerinizin hayata geçmesine baktığınızdan dolayı bu insanların sorgulanmasına hesap vermesine razı olmazsınız.

Bahsi geçen bu insanlar, şeyhlik istedikten sonra en az on yıl geçti. Elhamdülillah! Efendi Hz. hala dimdik ayakta ve başımızda ve bu insanlara da hesap sordurmanın zamanı geldiğine inanmaktayız. Bizim hep sustuğumuzu içimize attığımız çok iyi bilirsiniz, bundan sonra susmak yok! Sultanımıza yapılan bütün haksız muamelelerin sesi camiamıza yapılan sindirme politikalarının son bulacağından emin olunuz. Bizim işimiz, sizin gibi iftira atmak ve karalamak olmayıp yaptığınız hataları, örtülen hataları ortaya koymaktır. Bugün ki yazıda olduğu gibi.

Sindirilmiş camiamızın sesi olmak bizden, bundan sonra düşünmek sizden, samimi olanların muvaffak olması Allah’tandır.

İsmailağa Derneği Yazı İşleri Kurulu

 

Yorum yapın