Genel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde siyasi partiler, çalışmalarına hız verdi. Miting meydanlarında halkımıza çeşitli vaatlerde bulunan partiler, her seçimde olduğu gibi işi yine kavgaya dökerek siyaset yapmaktadırlar. İktidar ve muhalefet partilerinin karşılıklı olarak birbirlerine devamlı surette aşağılama ve karalama yaparak göndermede bulunmaları, artık sıradan bir hal aldı.

Siyasi partilerin, miting meydanlarında adeta kirli çamaşırları ortaya çıkararak, alaycı ve hakarete varan üslup takınmaları, ülkemizde kaliteli bir siyaset anlayışının hala oturmadığını göstermektedir.

Siyasi liderlerin halkın karşısına geçerek, birbirlerine ağır ithamlarda bulunmaları, oldukça yanlıştır. Tüm siyasilerin bu gayri ahlaki davranışları bir an önce terk etmesi gerekir. Çünkü siyasiler, sürekli göz önünde bulunduklarından, halkımıza örnek teşkil etmektedirler. Politikacıların, seçim meydanlarında ağır hakaretlerde bulunup, yarın başka bir yerde gülümseyerek bir araya gelmeleri, halkımıza kötü örnek teşkil etmektedir. Halkımız, kötü örnekleri göre göre bu tür davranışları gayet normal görmekte hal böyle olunca da toplumda ikiyüzlülük giderek yaygınlaşmaktadır.

Hiçbir doğru veya hiçbir güzellik, yanlışlıklarla, çirkinliklerle ve kavgalarla anlatılamaz. Miting meydanlarında işi kavgaya dökmek, halkımızı kutuplara ayırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. O nedenle haklıda olsak haksızda olsak ifadelerimize çok dikkat etmeliyiz. Karşı tarafın kötü yanları olsa dahi, onu bir rant aracı olarak görüp, pervasızca saldırılarda bulunmamalıyız. Bu şekil bir tutum içine girmek, ne sosyal yaşantıda ne de siyasal anlamda doğru bir davranış değildir. Doğru olan asıl şey, seviyeyi muhafaza etmek ve bize yakışanı yapmaktır. Özellikle siyaset alanındaki kişilerin, buna azami ölçüde riayet etmesi gerekir. Çünkü onlar, bu ülkenin idarecileri olma durumundadırlar. Eğer idareciler, bu tür yanlışlıklara düşerse halkında bu yanlışa düşmesi oldukça kolay olacaktır. Hal böyle olursa da toplumsal ayrışmaların ve kavgaların ardı arkası kesilmeyecektir.

Kaliteli siyaset yapmak ve kaliteli siyasetçi olmak istiyorsak, öncelikle davranışlarımıza ve ifadelerimize çeki düzen vermeliyiz. Başarılı olmayı, karşı tarafın açıklarında ve zaaflarında aramak yerine kendi çalışmalarımızı ortaya koyarak hareket etmeliyiz. Hakaretlerin ve seviyesizliğin ayyuka çıktığı politik zeminde bu şekil bir tavır alabilmek elbette ki kolay bir iş değil. Ancak bunu başarabildiğimiz ölçüde kaliteyi yakalayabileceğimizi de unutmamalıyız. Asıl kalite, saldırana, hakaret edene karşı saldırmadan ve hakaret etmeden mücadele vermektir. İnsan ya da politikacı hiç fark etmez gerçek vizyon sahibi kişi, her türlü olumsuz koşulda seviyesini muhafaza ederek, üreten insandır.

İster iktidar partisi olalım isterse muhalefet partisi, kaliteli bir zeminde siyaset yapmak istiyorsak, öncelikle kavgaları ve hakaretleri bir kenara iterek susmasını bilmeliyiz. Ve daha sonra varsa projelerimizi ve çalışmalarımızı konuşturarak, takdiri halkımıza bırakmalıyız. Kaliteli siyaset, laf üretmekle değil, güzel projeler üreterek halkın hizmetine sunmakla olur. Yoksa gerisi angarya!

Kaliteli siyasetin tarifi bizden, uygulamak sizden, muvaffakiyet Allah’tandır.