Bugün memleketimizin düşman işgalinden kurtulup kesin bir zafer kazandığı 30 Ağustos. Evvela zamanın her türlü olumsuz şartlarına rağmen hiç tereddüt etmeden canıyla, malıyla her şeyini feda ederek dinimizin, vatanımızın muhafazası için şehit düşen ve gazi olup Hakkın lütfuna mazhar olan şanlı ecdadımıza Rabbimden fevkala tecelliler diliyorum. Bizlere üzerinde yaşadığımız bu topraklarımızda dinimizin ulaşması için yaptıkları fedakârlıktan dolayı şerefli ecdadımıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Onlar üzerlerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirerek biz nesillerine büyük bir iyilik yapıp maddi ve manevi kutsal emanetlerimizi bizlere ulaştırmışlardır. Bize de yakışan onlar gibi her türlü fedakârlığı yerine getirerek aldığımız kutsal emanetleri kendimizden sonraki nesillerimize aktarmaktır. Bunun içinde o günkü kurtuluş şuurunun bu günde devam ettirilmesi elzemdir. Çünkü Hak-Batıl mücadelesi kıyamet sabahına kadar devam edecektir.
O gün silahlarıyla, en üstün teknolojik güçleriyle, göğsü imanla dolu ecdadımızın kendini siper etmesiyle memleketimizi alamayanlar, bugün bin bir türlü kirli oyunlarıyla hala bu savaşı sürdürürken bizler, şerefli ecdadımızın bize emaneti dinimizi hakkıyla muhafaza ederek onlara layık olabiliyor muyuz? Yoksa tavizkar bir Müslüman, gafil bir Müslüman, pasif bir Müslüman olarak bir hayat yaşayıp, nemelazımcılık, bananecilik yaparak şanlı ecdadımızı incitecek bir halde miyiz?
O gün elbette büyük bir mücadele verildi ve büyük bir kurtuluşa erişildi. Ve bu ecdadımızın yüreğindeki iman gücüyle bütünleşen Rabbimizin yardımıyla oldu. Müslümanlar olarak bizler ve özellikle gençliğimiz, uğrunda ölünen maddi ve manevi değerlerimize hakkıyla sahip çıkmazsak, Dinimiz İslam’ı Rabbimizin istediği gibi, Peygamber Efendimizin öğrettiği gibi yaşayıp yaşatmazsak hakiki kurtuluşa ermiş olur muyuz? Düşünüp kendimize gelelim. Rabbimize dönelim. Bizim dinimize sımsıkı sarılıp tekrar ayağa kalkmamızı istemeyen küffara ve zalimlere Rabbimizin yardımıyla haddini bildirelim.
Buna bağlı olarak ben bugünün anlam ve önemine binaen Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve yetkili bütün devlet ricalinden şunu rica ediyorum. Eğer şanlı ecdadımız gibi bizde bugün verdiğimiz hak-batıl mücadelesinde başarılı olmak istiyorsak muhakkak Rabbimizin rahmetini ve teveccühünü kazandıracak adımlar atmalı ve çalışmalar yapmalıyız. Özellikle gençliğimizi ecdat şuurunda, dini bütün bir gençlik olması için korkusuz ve kuvvetli adımlar atmalıyız. Onların İslami şuur ve ahlakta yetişmesi sizler ve bizler için hiç şüphesiz yapılabilecek en önemli icraat olacaktır. Bizler ülkemizin her köşesinde bu şuurun yaşatılması için elimizden gelen her türlü gayreti sizinle paylaşmaya hazırız. Bugün bizim için geçmişimizden ibret alarak, örnek alarak, öğüt alma ve uyanma günümüz olmalıdır.
Bu duygularla bütün Müslüman kardeşlerimi saygı ve sevgiyle selamlar, şeref dolu şanlı ve şehit ecdadımıza Rabbimden fevkal tecelliler temenni ederim.