7 Haziran 2015 Pazar günü yapılacak seçimin başta memleketimize ve tüm dünyaya şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz. Gerçek bir samimiyetle dinimize, vatanına, bayrağına ve milletimize hizmet için yola çıkanlara başarılar diliyoruz.
Dinimiz İslam her türlü politik düşüncenin, siyasi görüşün ve kurumun üzerinde, bizim kayıtsız ve şartsız teslim olduğumuz tek mukaddesatımızdır. Bunun dışındaki her şey Dinimizin hizmetkârı olmalıdır. Amaç dinimizi yaşamak ve yaşatmaktır. Bunun haricindeki bütün şeyler bir araçtır. Zirvedeki yaşam biçimi olan dinimize birer basamaktır. Bu yüzden seçmenlerin oy kullanırken düşünmeleri ve idrak etmeleri gereken esas temel bu olmalıdır.
Oy vererek seçeceğimiz kişi ve kuruluşlar Hakkın ve halkın önceliklerine dikkat edecek mi? Milli ve manevi değerlerimizi koruyup kollayacak mı? Memleketimizi bu gün içinde bulunmuş olduğu konumdan ve itibardan daha da ileriye götürebilecek mi? Hem kendi kalitesini hem devletimizin kalitesini hem de toplumumuzun kalitesini ileri seviyelere yükseltebilecek mi? İşte seçmen olarak önceliklerimiz bunlar olmalıdır. Artık millet olarak içi boş, asılsız ve yüksekten atılmış vaatlere tokuz. Ayakları yere basan, sözünün arkasında durup vadettiğini yapan kişi ve kurumlara yetki vermek milletimize yakışan onurlu bir davranış olacaktır. Tam burada her birimiz kendi menfaat çıkarlarını bir
Unutmayalım ki önümüzdeki dört senemizi millet olarak seçilenlerin iradesine bırakmış olacağız. Buda bizim ve evlatlarımız için ya kazanılmış ya da kaybedilmiş bir dört sene olacak. Bu zamana kadar içerde ve dışarda devletimizin ve milletimizin itibarını kim koruduysa halk olarak bize de onları koruyup kollamak ve desteklemek düşer. Ancak bu, partilerin ve idarecilerin hiç yanlışı olmaz şeklinde değerlendirilmeyip bir yanlışı olduğu zaman düzeltmekte bizim vazifelerimiz arasındadır. Ki bu hareket hiç şüphesiz seçilenlerin de son derece kalitesini artıracaktır.
Seçilecekler de bir takım konulara dikkat etmeleri gerekmektedir. Şüphesiz Allah yeryüzünde bazı insanlara makam ve mevki verir. Bu onlara Rabbimizin bir imtihanıdır. Eğer o makam ve mevkiyi Halka hizmet Hakk’a hizmet düsturuyla adaletle Mevla’nın rızasına uygun bir şekilde kullanabilirse ahirette de kendisine yüksek makam ve mevkiler verilir. Nitekim Peygamber Efendimiz: ‘’Arşın gölgesinde gölgelenecek yedi zümreden biri de Adil imamdır’’ buyurarak bizlere bunu müjdesini vermiştir
Tersi olarak halkın verdiği oylarla gelmiş olduğu o makamı kendi çıkarlarına alet ederse, o makamın verdiği güçle eşine, dostuna ve yakınlarına haksız çıkarlar ve kazançlar elde ederse, Rabbimizin rızasına uygun olmayan, halkı zelil edecek karar ve kanunlara el kaldırırsa ve bu dünyanın geçici nimetlerine kanat edip halkına hizmeti arkaya atarsa, bilmelidir ki bu kadar insanın eli dünya ve ahiret onun yakasında olduğu gibi vebali de onun boynunadır.
Bu sebeplerden dolayı seçmeninde seçileninde bu hususlara ciddiyet ve samimiyetle sahip çıkması gerekmektedir.
Hayırlısını seçmek bizden, hizmet seçilenlerden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşler Kurulu