Darbeci Mısır mahkemesi, geçtiğimiz günlerde devrik Cumhurbaşkanı Mursi ve 100’den fazla kişiye toplu idam cezası verdi. Müslümanların milli şuur ve hassasiyetlere sahip olup, kâfirlere karşı direniş ruhunu en başında kırmak ve bölgedeki İsrail’in güvenlik ve nüfuzunu sonuna kadar korumak maksadıyla alınmış olan bu idam kararı, insanlık vicdanının kararıdır. Bu idam, çifte standart batının ve Amerika’nın İslam düşmanlığının en bariz göstergesidir.
Sisi’nin darbe yapması için zemin hazırlayan, darbe yapınca da O’nu meşru bir devlet başkanı gibi dünyaya ilan eden Amerika ve batı bu idam kararını kaygıyla izliyormuş.
Ey Müslüman kardeşim!
Amerika ve batı zarar kendilerine dokununca, aslan kesildiği halde, Müslümana gelince sadece laf üretip yalan-yanlış ifadelerle göz boyamaya devam etmektedir.
Özenmiş olduğumuz batı, biz Müslümanlara karşı alaycı ve düşmanca tavrını her fırsatta ortaya koymaktan çekinmemektedir.
Müslümanın Müslümandan başka dostu olmaz, olamaz, olamayacaktır.
Yahudi ve Yahudi uşaklığı yapan Sisi’nin aldığı bu idam kararı son derece iğrenç, Müslüman idareciler için tehlikeli ve Türkiye’mize de 1960’lı yılları işaret eden bir cinayet fermanı, firavun kararıdır. Bizim derdimiz Yahudi uşağı Sisi’nin batı ve Amerika’nın bu düşmanlığı değil, Müslüman kardeşlerimizin bu hainleri iyi tanıması ve Müslümanlara bir ağız olarak top yekûn sahip çıkmasıdır. Çünkü küfür tek millettir. Gavur gavurluğunu yapar, Müslüman ise kardeşlik vazifesini yapmalıdır.
Artık gör bunların firavun düzenini! Ey Müslüman kardeşlerim! Gör bunların çifte standart zulmünü!
Firavunların nesli iş başında! Ebu Cehiller kıtalar dolaşıyor! Sana, bana kefen dokuyorlar!
Dünya Müslümanlarına sesleniyoruz!
Siyonist İsrail, Amerika ve batı, Müslümanları bir takım oyunlarla ve maddi çıkarlarla birbirine düşürmüş, birbirlerinin aralarına tefrika düşürmüş, kuvvetini almış, rüzgarını gidermiş ve Müslümanlarla alaycı bir şekilde oyun oynamaktadır.
Nesli tükenen fok balıklarının, mavi balinaların ve flamingo kuşlarının koruyuculuğunu yapan batı, konu Müslüman olunca bir fok balığı kadar, mavi balina ve flamingo kuşu kadar Müslümana değer vermeyip “Nesli Tükenen İnsanlık Vicdanının Korunması” için kılını dahi kıpırdatmamaktadır.
Dünya Müslümanları olarak bizler hep beraber; Rabbimizin razı olduğu, hoşlandığı, “nurunu tamamlayacağım” diye yemin ettiği “İslam’a sımsıkı sarılın” buyruğuna uyarak, birbirimize karşı son derece merhametli, kâfirlere karşı ise son derece şiddetli davranıp bu firavunlardan kurtuluşumuzun bayramına erişelim.
Her ne kadar Mursi “Bu yolda ölüm bize şereftir. Zaten ölecek değil miyiz? Öyle ise Allah için ölmek bize şereftir. Allah bize yeter ve O ne güzel vekildir” ifadeleriyle biz Müslümanlara hem bir gerçeği göstermiş, hem de bizleri teselli etmiş olsa da, biz Müslümanlar mutlaka O’na sahip çıkmalıyız.
Yine geçtiğimiz sene Bangladeş’te Müslüman Âlim Abdulkadir Molla idam edildiğinde tüm Müslümanların sessiz kalmaları ne acı bir zillettir. Aynı zilleti gelin bugün Mursi de yaşamayalım. Dünya Müslümanları olarak hepimiz firavunların zulmüne sessiz kalmak yerine Musaların yanında yer alalım.
Unutmayalım ki; bizim için şehadet bir ölüp, bin dirilmektir. Bizim için şehadet bir yok oluş, bitiş ve son değil; yeninden dirilişin, ebediyete açılan kapının ilk basamağıdır.
Cennet ki ucuz değil, cehennem ki lüzumsuz değil. Zalim firavunlar ve destekçileri için yaşasın cehennem.
Hakkı Hak olarak bilip, zalimlere destek olmadan mazlumlara sahip çıkmak bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu