Osmanlı ecdadımız yıllarca İslamiyet’in sancaktarlığını yapmış, bu dini en güzel şekilde yaşamış ve dünyanın dört bir yanına yayılması, yaşanması hususunda ciddi manada adımlar atmıştır. Hatta birçok ülke Osmanlı gelse de bizi Başımızdaki Zalim hükümdarın zulmünden kurtarsa, bizde Osmanlı gibi Ferah, Huzurlu bir hayat yaşasak diye arayış içine girmişlerdir. Bunun en büyük örneklerinden biri de İstanbul. Daha önceki ismi ile Konstantin, Sultan Fatih Hazretleri tarafından fethedilmeden önce halk sokaklarda Konstantin’in hükümranlığını, şapkalarını külahını görmektense Osmanlı sarığını görmeyi tercih ederiz diye Osmanlı’yı bekleyiş haline gelmişlerdi. Ecdadımız bizlere İslamiyet’in bütün güzelliklerini halkımıza yaşatmış, kılık kıyafetimizden, hukukumuza kadar, eğitimimizden aile yaşantısına kadar her tarafta birçok güzelliklere imza atıldığını hep beraber müşahede etmekteyiz.
Lakin son günlerde Osmanlı yadigârı olan, Memleketimizde İslami değer ifade eden bir takım kıyafetler veya dinimizin emri olan bazı değerlerimize ağır benzetmeler yapıldığını görmekteyiz. Mesela ayeti kerime ile sabit olan tüm mümin hanımlarına emredilen, hatta Peygamber hanımlarının dahi bürünmüş olduğu Çarşaf-ı Şerif’e hiç yakışmayacak ifadeyle, sanki kendisinden kaçınmak, korunmak gereken bir kıyafetmiş gibi kara çarşaf ifadesiyle Çarşaf-ı Şerif’e büyük hakaret yapıldığını bazı medya kuruluşları tarafından duymaktayız.
Bununla beraber Allah Resulü ‘nün erkeklere emrettiği, fıtratımızda olan Tabiri caizse bir uzvumuz gibi olan sakalı Şerif’in kısa haline kirli sakal gibi ifadeler yahut insanın mahrem yerlerinin belli olmaması için giymiş olduğu şalvara çok ağır benzetmeler yapıldığını maalesef bir takım yetkili ağızlardan yahut medya kuruluşlarından duyduğumuz zaman bu bizleri son derece incitmekte ve rencide etmektedir. Bir taraftan Müslümanlar üzerine oynanan oyunlar devam ederken, diğer taraftan İslami değerlerimize bu şekilde çirkin yakıştırmaları son derece şiddetle kınıyoruz.
Ve buradan bir daha bu tür benzetmelerden kaçınılmasını başta halkımıza ve bazı Medya organlarına tavsiyede bulunuyoruz. İslamiyet’in bizlere getirmiş olduğu her şeyi Biz baş tacı yapıyoruz. Bizlere ne Avrupa’nın modası ne de onların kılık kıyafet yaşantısı asla yakışmaz istemiyoruz da. Müslüman olarak bizler bizlere yeteriz. Bizlerde İslam dışı insanların kullanmış olduğu kılık kıyafetimize şeklimize ve yahut din âlimlerimize kullanmış oldukları hakaret içeren ifadelere şiddetle karşı gelmeliyiz. Ve kendi İffet ve namusumuza sahip çıktığımız gibi bu değerlere de sahip çıkmalıyız.
Yıllardır hocalarımızla alakalı son derece çirkin yakıştırmalara, Allah katında değer ve kıymeti olan aylara ve buna benzer güzelliklerimizle alay edildi, küçük düşürüldü. Artık bu günden sonra bir mümin olarak gülerek gâvurun ekmeğine yağ sürmemeliyiz, onların oyunlarına gelmemeliyiz.
Değerlerimize Sahip Çıkmak Bizden Muvaffakiyet Allah’tandır
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu