Dinlemenin Güzelliği | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Dinlemenin Güzelliği


Hayatta, konuşma ne kadar önemli ise, dinleme de en az onun kadar önemli ve gereklidir.

Konuşmak kadar dinlemek de önemlidir. Zira başkalarını ikna etmenin en iyi yolu onları dinlemektir. Güzelce dinlemek insana kendisini ölçme ve değerlendirme fırsatı verir. Ancak dinlemeyi öğrenen insanlar yapılan konuşmalardan faydalanırlar. Bu nedenle konuşmayı değil dinlemeyi tercih etmek çoğu zaman bizi kazançlı çıkarır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun”.

Büyüklerimiz “söz gümüşse süküt altındır” demişler. Bu sözleriyle dinlemenin konuş­maktan daha önemli olduğunu ifade etmişlerdir.

Dinlemek karşınızdaki kişiye “ saygı duymanın, sana değer veriyorum ”mesajı vermenin en iyi yoludur. Konuşmak için bir nedeni olan herkesi, dinlemek için de bir neden, mutlaka vardır.

“Dinleme, aynı zamanda, bir zevk alma yoludur. Dinleme, öğrenilir. Öyleyse insanlarımızın dinlemeyi de öğrenmeleri gerekir. Dinlemeyi öğrenmek, okumayı öğrenmek kadar önemlidir. Okuma gibi, dinlemek de bilgi, beceri, alışkanlık gerektirir. Aslında dinleme, bir bakıma, kulak yoluyla okumadır.”

İletişim kurduğumuz kişiye değerli olduğunu hissettirmenin en güzel yolu dinlendiğini, sözlerine önem verildiğini ve anlaşıldığını hissettirmektir. Karşımızdakini dinliyor muyuz, yoksa konuşmak için sıra mı bekliyoruz?”

Bir çoğumuz, hele bir de muhabbet hararetliyse, dinlemek yerine karşımızdakinin cümlesini bitirmesi için sabırsızlanırız. Bir an önce sözünü  bitirsin de biz de aklımızdakileri dillendirelim hevesiyle, anlatılanları dinlemek yerine, kendi cümlelerimizi toparlamaya çalışırız. Dinliyormuş gibi görünürken, karşımızdakinin konuşmasının detaylarını çoğu zaman kaçırırız.

Genellikle eğitim süreci içinde dinleme göz önüne alınmasa da aslında iletişimin en önemli unsurlarındandır. Yapılan araştırmalar neticesinde Uyanık durumda olduğumuz günlük yaşamımızın % 70’i iletişimle geçmektedir. Bu sürenin % 10’u yazarak, % 15’i okuyarak, % 30’u konuşarak ve % 45’i de dinleyerek geçmektedir.

Kur’an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek ise farz-ı kifayedir. Çünkü insan kendini dinleyerek daha güzel ve olgun yetiştirir. İnsan ilk önceleri anlamadığını zanneder, lakin gün geçtikçe, bir konu hakkında konuşulduğu zaman hemen o dinlediği konu aklına gelecektir. Sahabe-i Kiram ancak ve ancak dinleyerek sahabe oldu.

Yine eski Erenler der ki; Rabbimiz bizlere bir ağız ve iki kulak vermiştir. Az konuşup, çok dinleyelim diye.

Kişi dinleyerek karşısındaki kişilere de faydası dokunur. Özellikle günümüzdeki ruh hastalıkları doktorlarının yaptığı en önemli şey dinlemektir. İki saat dinler, karşısındaki kişi içini boşaltır ve rahatlar. Daha sonra iş aslında çözülmüştür.

Bir insan okuyarak, dinleyerek, istikamet üzere derslerini devam ederek ve öğrendiği zaman amel ederek kendini yetiştirir.

Bu sebeple özellikle anne-babalar, Hocalar, iş sahipleri elimizin altındaki insanları dinleyelim, dertleşelim, istişareye açık olalım. Bazen doğru bildiklerimizi karşımızdaki konuşturarak ve kendimiz dinleyerek tespit ettirelim.

Dinlemek bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın