Masum Bayraktar Hoca Efendi’nin Fatih Medreseleri Genel Merkezi’nde 31.10.2014 Tarihinde yaptığı Cuma Sohbeti ve Hutbesi

Aziz ve muhterem Müslümanlar, malumunuz Muharrem ayındayız önümüzde ki Pazartesi günüde İnşallah Aşure günü.

Bu aşure günü ile alakalıda Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ifadeleri, Mevla Teala’nın Peygamberlerini kurtarmasıyla ilgili alakalı bilgileri kısaca vereceğiz İnşallah.

Sonraki sohbetlerimizde Aşure günü ile alakalı daha detaylı bilgiler vereceğiz.

Ama en azından şunları bilmeliyiz ki; Nuh (a.s.) gemisinin Cudi dağına oturuşu, yeryüzünün bütün kafirlerden kurtulduğu gün Aşure günüdür.

İbrahim (a.s.) ateşten kurtulduğu gün, Eyyüp (a.s.) hastalıklarından kurtulduğu gün, Yusuf (a.s.) kuyudan kurtulduğu gün, Musa (a.s.) ve ahalisinin Firavundan kurtulduğu gün, Aşure günüdür.

Bununla alakalı olarak Ayet-i Kerime’de, Musa (a.s.) Kavmine diyor ki; “Haydi kalkın bu gece gidiyoruz” yani Firavun ve ordusundan kurtulacağız.

Hep beraber toplanıyorlar ve gece yola düşüyorlar, firavun sabah kalktığında bakıyor ki Musa (a.s.) ve ahalisi yok hemen orduyu hazırlayıp peşlerine düşüyorlar.

En netice, Mevla’mızın ifadesiyle “önlerine kızıl deniz çıkıyor” yani önlerinde kızıl deniz arkalarında firavun ve ordusu bu durumdan sonra kendi kavmi Musa (a.s.) şu ifadeyi kullanıyor “Ya Musa biz, belki Firavun ve ordusunun zulmü altında, işkenceleri altında, sıkıntıları altında, eziyetler görüyorduk ama yaşıyorduk, ama şimdi halimiz ne olacak?”

Yani Musa (a.s.) kendi kavmi, kurtuluşa erecek olan kavim imtihan maruz kalınca “Ne oluyor diye” Peygamberlerine saldırmaya başladılar.

Ama bu ümmetin özelliği “Medine-i Münevvere’den haber geliyor, müşrikler 950 kişilik ciddi teçhizatla donatılmış orduyla beraber Bedir meydanına doğru yürüyorlar. Gelen haberin ardından Peygamberimiz Medine halkını topluyor. Özellikle Medine’nin yerlilerini çağırıyor ve onlara “Siz beni Medine’de koruyacağınıza söz verdiniz, Medine dışı için söz vermediniz” buyuruyor.

Yani savaşa katılmaya bilirsiniz buyuruyor, Muaz Bin Cebel (r.a.) ayağa kalkıyor ve “Ya Muhammed (s.a.v) Sen bize denizi göstersen, dalacağız, ölümü göstersen koşacağız, sen ne dersen o, sen nereye gidersen bizde oraya gideriz” diyor.

Yani biz Musa (a.s.) kavmi gibi “Sen git Rabbinle Savaş” demeyeceğiz sana, seninleyiz diyorlar.

Bu bizim ümmetimizin özelliği ve Mevla Teala’da Sevr mağarasında ifade olarak şu ifadeyi gönderiyor. “Üzülme, Allah bizimle beraber” ifadeye dikkat edelim, Musa (a.s.) ise “Hayır, hayır durun, Allah benimle beraberdir.”

Dikkat edin ifadeye “Allah benimle beraberdir” buyuruyor. Çünkü onların itirazı var, bahaneleri var!

Mevlam hepimizi muhafaza eylesin.