Kuran-ı Kerim, Yüce Allah tarafından Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e gönderilen son ilâhî kitaptır. Bu aziz kitabın muhatabı bütün insanlar, gayesi de, bütün insanların, dünya ve ahiret mutluluklarını sağlamaktır. Bu gayeye ulaşabilmemiz için; Kur’an-ı okumamız, anlamamız, emir ve yasaklarına uymamız gerekir. Nitekim Yüce Allah Kur’an’da;
“(Ey Peygamber!) Bu, bir mübarek Kitaptır ki, ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdik.”
“Gerçekten bu Kur’an, (insanları) en doğru yola iletir ve Salih ameller işleyen müminlere büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.”
“İndirdiğimiz bu Kur’an, mübarek bir Kitaptır. Ona uyun ve hükümlerine karşı gelmekten sakının ki, Allah’ın rahmetine erişesiniz” buyurmuştur.
Demek ki Kur’an-ı okumaktan maksat, O’nu anlamak, anlamaktan maksat da O’nun ahkâmı ile amel etmek ve gösterdiği yoldan yürümektir. Bu konuda bir şiirde söyle gelmektedir.
Ya kur’an-ı Celilin, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kuran, bunu hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!
Yani insan Kuran ı Kerimi sadece okunmasıyla yetinmemeli. İstenen ney ise, yaşantı ne ise Rabbimizin rızası hangi yönde ise kendimizi ona uydurmalıyız. Yoksa Kuran ı Kerimi kendimize uydurmamalıyız. Bitmez-tükenmez bir ilim, hikmet ve saadet kaynağı olan Kur’an; nuru ile âlemleri aydınlatan, ruhlara şifa veren, insanların güçlü bir vicdana ve sağlam bir imana sahip olmasına vesile olan, akılları ve gönülleri aydınlatan yüce bir kitaptır.
Öyle ise, hayatın manasını anlamamız, iyi bir insan olmamız, değişen ve gelişen dünyanın ağır şartlarını göğüsleyebilmemiz için, Kur’an’a başvurmamız ve O’ndan öğütler almamız gerekir. Bütün benliğimizle O yüce Kitaba yönelmeli, eşsiz güzelliklerini kavramalı ve ilkelerini hem kafamıza hem de gönlümüze nakşetmeliyiz.
İnsanlık ne zaman Kur’an’a yönelmiş ve O’nu rehber edinmişse, en ileri medeniyete sahip olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v) bu gerçeği şöyle dile getirmiştir; “Şüphesiz ki Allah, Kur’an’la amel edenleri yükseltir, O’na uymayanları düşürür ve geri bırakır. Öyle ise Kur’an’a sımsıkı sarılınız, O’nu önder ve rehber edininiz. Çünkü Kur’an, âlemlerin Rabbi Allah’ın mübarek bir kelâmıdır.”
Kur’an’a uymak, hayatı daha canlı yaşamak demektir. Onun için Kur’an-ı okuyalım, iyi anlayalım ve ahkâmı ile amel edelim ki, Allah’ın rahmetine, dünya ve ahiret mutluluğuna erebilelim. Rehber, önder istiyor isek, işte Kur’an!
Yüce kitabımıza sımsıkı sarılmalı, Allah’ımızın emirlerine uyup, yasaklarından kaçmalıyız. Kim ki, Allah’ın kitabına sarılıp ve O’na uyarsa dünyada da ahirette de büyük saadetlere kavuşur.
Bizler kendimiz, çoluk-çocuğumuz ve yakınlarımızın Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde okuyup, anlamaları ve yaşamaları için mücadele etmeliyiz.
Konumuzu bir ayet meali ile bitirelim; “Ey İnsanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerin derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet gelmiştir.”
Mevla’m cümlemizi hakkıyla kendisine tabi olan kullarından eylesin. (Âmin)
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu