Müminleri kardeş olarak yaratan ve onları ancak birlik beraberlik şartıyla ateş çemberinden kurtaran Rabbime hamdü senalar olsun.

Müslümanları bir binanın tuğlaları gibi birbirine kenetleyen kendi aralarında zülüm iftira kin ve hasedi yasaklayan enbiyalar sultanına salat ve selamlar olsun.

Ömrünü insanlığın kurtuluşuna vakfeden sınırsız şefkat ve merhameti ile müridanını terbiye ve idare eden Efendi Hazretlerimize selamların şükranların en güzeli olsun. Dünyaya yön verecek camiamızın birliğinin sağlanması için sultanımızın yüzünü güldürecek ümmetin kurtuluş projesini hayata geçiren değerli hocama teşekkürlerimi arz ederim.

Eski ihvanlar diye tabir edilen sultanımız tarafından imanın kalplerine mühürlendi, tavizsiz din anlayışını, benlik ve bedenlerine yerleştiren, tepeden tırnağa nur olan, sünnet kokan peygamber yaşantısıyla yoğrulan kıymetli abilerimizi bir arada görmek ne büyük bir güzellikti. Her biri Sultanımızın ahlakıyla ahlaklanmış kibriti ahmerden daha değerli abileri yan yana görmek, Sultanımızla yaşadıkları anılarını dinlemek, bakışlarında, yürümelerinde, sultanımızı onlarda görmek ne kadar zevkli ve güzel bir duyguydu.

İstisnasız her birinde o güzellikleri görmek gayet normaldi. Yıllardır ayrılığa itilen tefrikaya sokulmaya çalışılan cemaatimizi yan yana aynı masada güzel bir konuşma içinde görmek çok güzeldi. Sanki yıllarca sultanımızı görememenin veya bir zamandan beri uzaklardan bakarak hasret gidermeye çalıştığımız sultanımız sanki eski sıhhatine tekrar dönmüş ve aramızda geziyor bizlerle konuşuyor bizleri maddi manevi doyuruyordu.

Aynı Efendimizin buyurduğu her biri birer yıldız olan o sahabiler misali yıldızlıklarını etrafa hissettiren kıymetli ihvan abilerimiz simalarından belli ki bu davaya çok hizmet etmişler, büyük fedakarlıklar yapmışlar.

Bugün İsmailağa denince o akla gelen ilim irfan yuvası, Ehli sünnet yaşantısının kaynağını sultanımız onlar üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yaymış değerli ihvan abilerimiz bu programdan çok hoşnut olmuşlardır. Bu programda yine görülen güzelliklerden biri de şuydu ki: yüce sultanımızın daha biz dünyada yok iken bu davaya koşturduğu hizmet ettirdiği medreseleri camiamızı Türkiye ve Dünyaya duyurduğu o güzide abiler karşımızdaydılar.

Bugün yürüyüp yürütmeye çalıştığımız büyük davanın ilk erleri ile aynı masayı paylaşmak aynı kaptan yemek ve onlara hizmete koşmak gerçekten büyük bir mutluluktu. Her birinin vakarını edebini şuurunu görmek ile aynı zamanda sultanımızın ne büyük bir eğitici olduğunu tekrar yakinen görmüş oluyorduk.
Yine bu programın vesilesi ile tekrar anladık ki o güzide insanların sultanımızdan almış oldukları güzellikleri marifetleri ciddiyeti karşımızda gördüğümüz zaman sultanımıza daha ziyade ihtiyacımız olduğunu tekrar anlıyor sultanımız dan daha fazla istifade etmemiz gerektiğini  bir daha görmüş oluyoruz. Çünkü aynı ustanın elemanları aynı eğiticinin öğrencileriyiz onlar başardıysa bizde başarabilir, bizde onlar gibi Sultanımızın davasına hizmet edebilirdik.

Sözün özü elhamdülillah Rabbim bizleri çok kıymetli, adam yetiştirmekte mahir, Mevlamızın sırlarını en güzel şekilde bizlere öğreten, mürşidimiz olduğunu tekrar eski ihvan abilerimizi görmekle anlamış olduk.

Bu kadar kaliteli bir cemaatin mensupları olan bizleri Rabbim tefrikaya düşürmesin. Şöyle Sultanımız bizlere baktığında hepimizi birbirimize kenetlenmiş, yürümeye, koşmaya, ölmeye her türlü fedakarlığa hazır bir mürid olarak karşısında görmeyi nasip eylesin ve bizlerle diğer peygamberlere övüneceği kardeşliği ikram eylesin.

Her şey kardeşlik için, her şey ihvanlarımız için, her şey sultnımız için…