Mirac kandili’nde Cihan Vakfı Mekke Mescidinde program düzenlendi.
Mirac Kandili programında akşam namazı kılındıktan sonra Mekke mescidinde iftar verildi ve peşinden Receb-i şerif ayının 27. gecesi olan miraç programı başladı.
Fatih Medreseleri Heyet Kurulu üyelerinden Mesut Özdemir Hoca sohbet yaptı. Miracı anlatarak adeta cemaate ruhen Miracı yaşattı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hüzün yılında ard ardınca yaşadığı üzüntülü olaylardan sonra Allah Azze ve Celle Peygamber Efendimizi rahatlatmak için Miraca çıkarttı. Miracta Allah-u Teala ile perdesiz görüşerek bir mucize gerçekleşti.
Kulu Muhammed’i geceleyin, Mescid-i Haram’dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O’dur.
MİRAC
Miraç birkaç saniyede Mekke’den Kudüs’e götüren Allah-u Teâlâ, neden daha uzaklara götüremesin? Allah’ın kudretinden ancak kâfirler şüphe eder. Peygamber Efendimiz Miracını özetle şöyle anlatıyor: Verilen Burak’a binip Beyt-ül-Makdis’e geldim. Onu, önceki Peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım, sonra Mescide girip orada iki rekat namaz kıldım ve sonra çıktım. Sonra bizi birinci semaya çıkardı. Gök kapısında, sen kimsin diye bir ses geldi. Ben Cebrail’im dedi. Yanındaki kim dendi. Muhammed Aleyhisselam dedi. O, Peygamber olarak gönderildi mi dendi. Cebrail, evet dedi. Gök kapısı açıldı. Hazret-i Adem’le karşılaştım. Bana merhaba diyerek hayır dua etti. 2. semaya çıktık. Yine orada da aynı konuşmalar geçti. Göğün kapısı açıldı. Burada iki teyze oğlu İsa ve Yahya ile karşılaştım. Onlar da bana merhaba diyerek dua ettiler. 3. semaya çıktık. Bu kapıda da aynı konuşmalar geçti. Göğün kapısı açıldı. Orada Hazret-i Yusuf’u gördüm. O da dua etti. 4. semaya çıktık. Aynı sualler ve konuşmalar oldu. Kapı açıldı. Hazret-i İdris’i gördüm. O da dua etti. 5. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar geçti. Kapı açıldı. Hazret-i Harun’u gördüm. O da dua etti. 6. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar oldu ve kapı açıldı. Hazret-i Musa’yı gördüm. Merhaba diyerek dua etti. 7. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar geçti ve kapı açıldı. Arkasını Beyt-ül-mamura dayamış Hazret-i İbrahim’i gördüm. O da dua etti. Beyt-ül-Mamur’u gördüm. Sonra Cebrail aleyhisselam beni Sidretü’l-Münteha’ya götürdü. Allah-u Teâlâ, günde elli vakit namaz farz kıldı. Hazret-i Musa’nın yanına geldim. Ona elli vakit namaz farz kılındığını bildirdim. Rabbinden azaltmasını iste, ümmetin buna güç yetiremez, tecrübem var dedi. Birkaç defa Rabbimle görüşmeye devam ettim. Nihayet Rabbim buyurdu ki: “Ya Habibim, 5 vakit namazı farz kıldım. Her vakit için 10 sevab var. Böylece 50 vakit namaz olur.” (Müslim)
MÜMİNLERE VERİLEN ÜÇ HEDİYE
Allah-u Tealâ, Mirac gecesi Rasulullah Efendimiz (s.a.v.)’i şu üç müjde ve hediye ile birlikte ümmetine göndermiştir:
1. Ümmetinden Allah’a ortak koşmadan ölen kimselerin affedileceği.
2. Beş vakit namaz.
3. Bakara Suresi’nin son iki ayeti. (Müslim, Tirmizî, Nesaî, Suyutî)
Bu üç hediye, kıyamete kadar gelecek her mümine verilmiş en büyük hediyelerdir.
Program yatsı namazı kılınıp salavatı şerifler okunduktan sonra aşrı şerif ve musafaha ile sona erdi.