Neden Suriye'ye Sahip Çıkmalıyız? | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Neden Suriye’ye Sahip Çıkmalıyız?


Köklü bir manevi tarihe sahip, birçok peygamberin ve binlerce sahabenin ayak bastığı ülkenin adıdır Suriye. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed’in tebliğ ettiği İslam dini bütün Ortadoğu’ya yayıldığında, Suriye de İslamlaştı. Hazret-i Ebu Bekir’in halifeliği devrinde, Suriye’ye gönderilen İslam orduları, Hazret-i Ömer zamanında Ubeyde bin Cerrah (ra) ve Hz. Halid bin Velid (r.a) komutasında 635’te bölgeyi fethetti. Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye’yi teşkilatlandırdı.

Suriye’nin Humus kentinde şehid olan peygamberimizin Seyfullah ( Allah’ın kılıcı ) lakabını alan, dâhiler dâhisi, Müslümanların en büyük komutanı Halid bin Velid (ra)’ın türbesi ve Halid bin Velid Camisi buradadır. Bu camide Hz. Ömer (ra)’ın oğlunun türbesi ve de Yeryüzünün ilk şehidi Habil’in kabirleri de buradadır.

Hz. İbrahim (as), Hz. Hud (as), Hz. Lut (as), Hz. Davut (as), Hz. Nuh (as), Hz. Eyyûb (as), Hz. İsa (as) ve peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in belli dönemlerde Şam’da bulunması Suriye’yi Müslümanlar nezdindeki değerini arttırıyor.

Peygamberimiz 12 yaşındayken amcası Ebu Talip’le birlikte Şam’a 130 kilometre mesafedeki bir yere kadar geliyor, fakat Rahip Bahira’nın uyarısı üzerine Şam’a gitmeden oradan dönüyor. Efendimiz’in Şam’ı son ziyareti ise 25 yaşında Hz. Hatice validemizin kervanıyla oluyor. Ayrıca Efendimiz’in Şam’la ilgili hadis-i şerifleri de var. İşte bunlardan bazıları Allah’ım Şam’a bereket ver., Rahman’ın melekleri onun (Şam’ın) üzerine kanatlarını geriyorlar.

Hz. İbrahim’in Nemrud’un ateşinden çıktıktan sonra hicret ettiği yer olan Şam, ayrıca şehit edilen Hz. Yahya’nın mübarek başını da bağrında taşıyor. Kerbela hadisesinde şehid edilen Hz. Hüseyin’in mübarek başı da Emeviye Camii avlusunda, Ünlü İslam komutanlarından Selahaddin-i Eyyûbi’nin kabri de Emeviye Camii’nin hemen yanı başında bulunuyor.

Bilal-i Habeşi Hazretleri, Medine’de ezan okumayı bırakınca, Hz. Ebu Bekir döneminde Şam’a geliyor ve burada vefat ediyor. Cafer bin Ebu Talip, Dihyetü’l Kelbi, Abdullah ibn-i Ümmü Mektum gibi binlerce sahabenin kabri de Şam’da bulunmaktadır.

Muhyiddin-i Arabi Hazretleri, Halid-i Bağdadi Hazretleri, Mevlânâ, İmam-ı Gazali gibi birçok önemli şahsiyet, bu topraklarda tarihin yönünü değiştiren eserleri hazırlıyor. İmam-ı Gazali, İhya-yı Ulumiddin’i Emeviye Camii’nde yazmıştır.

Yine Emeviye Camii içerisinde Yakup (as)’ın türbesi ve Peygamber Efendimiz’in torunu Seyyide Zeynep’in kabri Suriye’de bulunmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun silinmez izler bıraktığı Suriye topraklarında adeta tarihimiz tekrar canlanıyor. Fatih’in vezirlerinden Akşemseddin’in yetiştiği medreseler buralardadır.

Ve yine unutulmamalı ki Halep’in en güzel yeri Zekeriya Peygamber’in türbesinin bulunduğu camidir.

1517’de Osmanlı egemenliğine girmiş ve tam 403 sene boyunca Osmanlı tarafından yönetilmiş olan Suriye; Çanakkale Savaşında bizlerle beraber savaşmışlardır.

İslamın her daim sancaktarı olan ülkelerden biri olan Suriye; binlerce ehlisünnet ulema yetiştirmiştir. Hatta bu savaşlar başlamadan Suriye’nin hemen her tarafında hissettiğimiz medreseleri vardı. Arapça Hocaları ve Hafızlar yetişiyordu. Lakin bu katliamlar başlayınca tüm medreselerimiz kapatılmak zorunda kaldı. Bununla birlikte İslam düşmanları özellikle Halep ve Şam’daki türbelerimizi yıktılar. İslam düşmanları Sahabelere kabirlerinde zarar vermek istediler.

İşte bu sebeplerden Suriye’yi kendi haline bırakamayız. Müslüman kardeşlerimiz El-aman dilerken bizler Türkiye olarak Ensarlık vazifemizi her halimiz ile yapmalıyız. Biz Müslümanlar etin tırnaktan ayrılmadığı gibi birbirimizden ayrılamayız. Çünkü Rabbim bizleri kardeş ilan etti.

İnşallah bu son günlerde yaşadığımız olaylar tüm Müslümanların uyanmasına sebep olur.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın