Rabbimiz biz kulları için hayatları boyunca ister itikadi, ister ameli olarak dikkat etmesi gerektiği hükümleri açıklamış ve bizlere bildirmiştir. Bizlere de bu hükümlerin tatbiki için Peygamberimiz (sav)’i rehber olarak, canlı yaşayan ve tatbik eden olarak göndermiştir.

Önümüzde tüm Dünyayı bu işe sevk eden, reklamlarının fazlalılığı ile bilinçaltımıza istemeden de olsa yerleşen bir Noel dedikleri Hristiyanların bayramı var. Adı üzerinde Hristiyanların bayramı. Bu bayramın biz Müslümanlar ile baştan sona hiçbir bağlantısı yok. Aslında bu bayram edindikleri şey kendi bayramlarından da çıkmış durumda. Öyle ki bu günler içkinin, kumarın, zinanın kısacası tüm insanları aldatmak adına çıkarılmış bir günün devamıdır. Çünkü kendine gelen insan düşünmeye başlayacak, doğra yolu bulacak ve devamında İslam ile tanışacak. Hadi gâvurları anladık ta, biz Müslümanların bu konudaki tutum ve davranışlarını bir türlü anlayamadık. Kendi bayramları için bu kadar heyecanlanmayan bir Müslümanın itikadını gözden geçirmesi gerekmektedir. Hakiki Müslüman kardeşlerimiz bir Avrupa ülkesinde bırakın kendi bayramını yaşamayı, dinini yaşarken bile zorlanırken bizim ülkemizdeki bu rehavet ve rahatlık neden?

Müslümanlar Avrupa ve Amerika’da Ramazan ve bayramları büyük şehirlerin merkez alanlarında kutlayabiliyorlar mı? Hâlbuki yılbaşı öncesi bizim şehirlerimizde öyle bir görüntü hâkim ki kendinizi bir Hıristiyan Avrupa ülkesinde hissediyorsunuz.

Kısa bir süre önce Kurban bayramını idrak ettik. Müslümanların alışveriş mekânlarında yılbaşında olduğu gibi bayrama ait hatırlatıcı semboller göremedik. Ama şimdi bakıyorsunuz yılbaşı öncesinde hemen bütün dükkânların vitrinlerini yılbaşı için süslemişler.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde “Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır” buyurarak bizleri ciddi bir tehlikeye karşı uyarmıştır.
Hz. Ömer Müslüman beldelerinde törenleri açıktan yapmamalarını onlara şart koşmuştur. Müşriklere tören ve geleneklerini (başkalarını etkileyecek şekilde) açıktan icra etmeleri yasaklanmışken Müslüman nasıl olur da onların yaptıklarını yapar? Allah muhafaza bu günlerde Hristiyanlığa özendirme tehlikesi de vardır. Müslümanlar, dinimizin emretmediği böyle şeylerden uzak durmalıdır.

Hz. Ömer (ra) diğer bir ifadesinde “Dinleriyle ilgili konularda Allah düşmanlarından uzak durun. Zira Allah’ın gazabı onların üzerine iner. Kutsal günlerinde onların yaptıklarını yaparak onlara refakat etmek Allah’ın gazabına sebep olur” buyurarak bizleri tembihlemiştir. Şimdi bir düşünelim, onların bu adetleri olan bayramlarını kutlarken, Allah muhafaza ölüm bize gelse halimiz ne olur? Rabbimiz bize sorsa kulum ne işin vardı orada? Biz ne cevap vereceğiz.
İmamı Rabbani Hz Mektubat-ı Şerifinde buyuruyor ki: “Hinduların bayram günlerine hürmet etmek ve o zamanlarda, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak şirk olur. Küfre sebep olur.” Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyorlar ve bu günleri, Müslüman bayramı zannediyorlar. Kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar. Eşyalarını, sofralarını kâfirlerin yaptığı gibi süslüyorlar. O geceleri, başka gecelerden ayırt ediyorlar. Bunlar hep şirktir, kâfirliktir.

Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır.

Noel Yalanlarını Sakındırmak Bizden, Uymak Sizden, Muvaffakıyet Allah’tandır

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu