Kur’an-ı Kerim’de “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle ( teslimiyetle ) selâm verin (Ahzâb Süresi, 33/56) buyrulmuştur. Bu ayet-i kerime Peygamberimize salavat getirmenin Rabbimizin biz kullarına emri olduğunu göstermektedir. İslâm âlimlerine göre Peygamberimize ömürde bir defa salâvat getirmek farz, isminin anıldığı mecliste en az bir defa salavat getirmek vacip, tekrarı ise sünnettir. Her duaya başlarken ve bitirirken salavatla bitirmek de vaciptir. Böylece O’nun bizim üzerimizdeki hakkını eda etmeye çalışmış ve dualarımızın kabulünü kolaylaştırmış oluruz. Namazda bir defa salât u selam getirmek de vaciptir.
Peygamberimiz (sav)’e yakın olmanın en güzel ve en kolay yolu ona salavat getirmektir. Kişi salavat getirmekle beraber günahlarının affına vesiledir. Peygamberimize salavat getirilir getirilmez, salavat getirenin ismi peygamberimize arz edilir. Hatta bir hadisi şerifte “Kıyamet günü bana en yakın olanınız, bana en çok salavat getireninizdir” buyurmaktadır.
Nasıl ki bir kimseye seslendiğimiz zaman o kimseden cevap aldığımız gibi, Peygamberimize salavat getirdiğimiz anda Peygamberimizde bizlere karşılık vermektedir. Hem de 10 kat mislince.
Yusuf (as) çok darlandığı zamanlarda, Peygamberimizin ismi yazılan bir kâğıda bakar ve rahatlardı. Bu sebeple bizler strese girdiğimiz, öfkelendiğimiz, çıkmaza girdiğimiz, bunalıma girdiğimiz zamanlarda hemen Salavatı Şerif getirerek kalbi duygularımızın rahatlamasını sağlayacağız. Peygamberimizden manevi bir şekilde yardım ve desteğini arzulayacağız. Yeri gelecek gözümüzü kapatıp, onunla konuşacak, dertleşeceğiz.
Salavatı şerif aşkın aşikâr olmasıdır. Her kap içindekini dışarıya sızdırır misali, bizde Peygamberimize öyle büyük bir aşk besleyeceğiz ki, ona her yerde, her anda Salavatı Şerifeler getireceğiz. Salavatı Şerife ile insan Peygamberimizin muhabbetini diğer muhabbetlere tercih etmiş olur. Artık bir kimse kalpten bağlandığı kimsenin ahlakı ile ahlaklanmaya başlamış olur, kötü ahlaklardan yavaş yavaş kurtulup, fazilete erer. En önemlisi de Peygamberimize karşı nasıl muhabbetin arttı ise, aynı şekilde Peygamberimizin de sana karşı muhabbeti artmış olur.
Ey Ümmeti Muhammed! Doğarken ümmeti, yaşarken ümmeti, ölürken ümmeti, hatta ve hatta mahşerde dahi ümmeti ümmeti diyen nebiler nebisini, Peygamberler peygamberini hiçbir zaman unutmayalım. Ona daima salavatlar getirelim. Onu hatırlayalım, onu yâd edelim. Peygamberimizin girmiş olduğu kalbe Allah (cc) sıkıntı ve azap vermez. Peygamberimizin girdiği eve Rabbimiz (cc) huzur ve mutluluk verir. Peygamberimizin girdiği iş yerine Allah (cc) bereket ve asayiş verir. Peygamberimizin girdiği, adının her yerde anıldığı, onun ahlakı ile ahlakalanıldığı devlete Allah (cc) refah verir, muzafferlik verir, düşmanlarına karşı korku oluşturur.
Gelin elimizden tesbihimizi, dilimizden salavatı Şerifeleri, kalbimizden Efendimizi (sav)’i ayırmayalım.
Salavatı Şerife Teşvik Bizden, Muvaffakıyet Allah’tandır
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu