Bir devletin en büyük serveti, onun Zafer’den zafere koşan, sayısız galibiyet ve başarılara imza atan ordusu ve o ordunun bir neferi olmak için can atan milletidir. Ancak düşmanla karşılaşmaktan korkup kaçan bir ordu devletin en büyük felaketidir. Bundan daha kötüsü “Biz o düşmanlarla savaşamayız onlara galip gelemeyiz “diyen ve savaştan kaçan ordusudur. Bundan daha kötüsü, o ordunun birbiriyle çekişmesi ve kendi içinde savaşmasıdır. Bundan daha kötüsü, ülkesinin ve milletinin düşmanlarına karşı savaşması gereken o ordunun düşmanlarıyla bir olup kendi askerine ve milletine karşı savaşmasıdır.

Bu önermenin aynısı, cemaatler ve tarikatlar için de geçerlidir. Bir ülkenin ve milletin en büyük sermayesi, ehlisünnet vel cemaat mezhebine uygun itikat ve ibadet üzere istikametten şaşmadan yaşayan vatanına itaat ve bağlılık üzere olan tarikat ve cemaatlerdir, eğer kıymeti bilinebilirse. Ancak ehlisünnet vel cemaat mezhebinden sapan, imana, dine, devlete, millete balta vuran bir cemaat ve tarikat bu ülkenin başına gelebilecek en büyük musibettir. Ondan daha büyük felaket, nur saçan bir kandil ve etrafına rahmet olan bu kurumların, aynen bunlar gibi hain ve suçlu değerlendirilmesidir. Bundan daha büyüğü hakkın ve hakikatin sarsılmaz kaleleri olacak bu tarikat ve cemaatlerin kendilerini düşman ve hain gösterenlere karşı haklılık mücadelesi verememesidir. Bundan daha büyük felaket kendilerini düşman, hain ve müşrik göstermeye çalışanlarla mücadele etmesi gerekirken, kendi kendileriyle mücadele etmesidir. Bundan daha büyük felaket, bu cemaat ve tarikatların kendi içlerindeki ihtilaf, kargaşa, kavga ve çekişmelerin kendilerini bitirmek isteyenleri memnun edecek, kâfirlerin ekmeğine yağ sürecek boyutlara varmasıdır. Bundan daha büyük felaket, bu ihtilafları durdurmak ve bu yangınları söndürmekle vazifeli olanların o yangına benzin dökmek ve ateşi körüklemekle meşgul olmasıdır.

İhtilaflarımız kâfirlerin ve düşmanlarımızın sevindirecek boyutlara varmamalıdır. Ayni şekilde testiyi kıranla dolduranlar bir tutulur ve hainler sebebiyle mazlumlar hain ilan edilirse, darbeler askeri ve silahlı açıdan önlenmiş gibi olsa da, darbeci hainler lehine sosyal ve manevî darbeler başarılmış olacak demektir.

Rabbim hepimize hakkı hak olarak görmeyi ve ona tâbi olmayı, batılı da batıl olarak görüp ondan kaçmayı nasip eylesin.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu