Fatih Medreseleri şubelerine bir yenisini daha ekledi. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde bulunan Hamidiye Mahallesine bir erkek medresesi açarak “Her mahalleye bir kız, bir erkek medresesi” hedefine doğru bir adım daha atmış oldu.

 

Medresenin açılışında ayeti kerime, hadisi şerif ve şiir sunumlarıyla talebeler katılan cemaati mest ettiler.

 

BÜYÜK ZATLARIN YETİŞTİĞİ YER; MEDRESE

 

Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi açılışta yaptığı konuşmada; “Mevla’mızın ilk emrinin ‘Rabbinin adıyla oku’ olduğunu ve okuyarak cehalet karanlığından ilmin zirvesine yükseleceğimizi, Rabbimizin kitabına sımsıkı sarılıp emirlerine uyup, yasaklarından kaçınarak yüce mertebelere ulaşacağımız unutulmamalı. Yüce dinimiz ve şanlı ecdadımız okumaya son derece önem vermiş ve medreselerde nice âlimler, bilim adamları yetiştirerek, çağ kapatıp, çağ açarak ilimde en üst derecelere ulaşmıştır. Mimar Sinanlar, Piri Reisler, Molla Güraniler, Molla Hüsrevler ve daha niceleri eğitimlerini medreselerde alarak geleceğe ışık saçan kandiller olmuşlardır. Bu zatların yetiştiği yerler, okudukları ilimler, hep Kur’an ışığında aldıkları hem dünyevi, hem uhrevi ilimler sayesinde yüzyıllar sonra isimleri anılmaya devam edilecektir” dedi.

 

MİLLETİMİZDE CEVHER VAR

 

Sözlerine devam eden Genel Başkan; “Peki bizler ecdadımızın bırakmış oldukları emanetlere ne derece sahip çıkıyoruz. İlmin zirvesinde olan bir millet şimdi cehalet bataklığında çırpınıyor. Hani nerede Allah’ını bilen, Peygamberini tanıyan Hafız-ı Kur’an bilim adamlarımız? Kaç yüz senedir kaç tane yetiştirebildik? Bizler millet olarak ne zamanki Kur’an’dan uzaklaştık bütün değerlerimizi kaybetmeye başladık. Ne zamanki Kur’an’ı iyi anlar, O’nu okumaya, okuduklarımızla amel etmeye başlarsak tekrar zirveye ulaşacağına emin olun. Bu millette bu cevher var ama onu ortaya çıkaracak hakiki hocalara ve Allah dostlarına ihtiyaç vardır” dedi.

 

CAHİLİYYE DÖNEMİNİ YAŞAMAKTAYIZ

 

Program sonrası son günlerde sezaryen ve kürtajların artmasıyla ilgili olarak sorulan soruya da cevap olarak Hoca Efendi şu açıklamayı yaptı; “Peygamberimizin, peygamber olarak gönderildiği zamana Cahiliyye dönemi deniliyordu. İnsanlar kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşileşmişlerdi. Böyle bir insanlığı Peygamberimiz eğitmiş ve onlara çocuk sevgisini öğretmiştir.

 

Bugün ise yaşadığımız şu teknoloji çağında ülkemizde geçen yıl resmi rakamlara göre 1 milyon 300 bin bebek dünyaya geldi. Bunların 585 bini sezaryenle meydana geldi, kürtaj vak’ası da 69 bin 364’e yükseldi. Belki de daha fazladır.

 

Dinimizde kürtaj kesinlikle haramdır. Cahiliyye dönemi gibi çocuğu diri diri gömmek gibidir. Anne karnında iken 40 günlük bebeğe ruh verilir ve daha sonra azaları gelişmeye başlar. Anne karnındaki bebekte canlı olduğu için onu aldırmak, öldürmektir. Bunun fetvası asla yoktur”

 

KÜRTAJ NASIL ENGELLENİR?

 

Öncelikle anne adaylarına “Cennet anaların ayakları altındadır” hadisi şerifini hatırlatarak analığın ne kadar mübarek ve mukaddes bir vazife olduğunu ve evlat yetiştirmenin önemini güzel bir şekilde ayet ve hadis ışığı altında manevi eğitim verilmeli. Sezaryenle ilgili olarak ise; “Evleniniz çoğalınız, sizin çokluğunuzla övüneceğim” buyuran Peygamberimizin hadisi şerifini hatırlatarak da çocuk doğurmanın ve onu en güzel şekilde yetiştirmenin ne kadar önemli bir konu olduğunu ve sezaryenin neslimiz üzerinde oynanan bir tuzak olduğuna dikkat çekmek gerektiğine vurgu yaptı. Anne adayları doğum sancısı çekmemek için böyle kolay bir yola başvurmamalı.

 

Zira Peygamberimiz bir hadisi şerifinde; “Doğum esnasında bir annenin çektiği sıkıntılar, günahlarına kefarettir ve anasından doğduğu gün gibi tertemiz olur” buyurduklarını hatırlatarak bu mukaddes olayın faziletini ve manevi eğitimini vermeden bu işin önüne geçilemez.

 

Hoca Efendi konuşmasını dua ile bitirdi; “Mevla Teala hazretleri bütün evlatlarımızı ve neslimizi muhafaza eylesin.”