Peygamberlikten sonra en yüksek derecedir. Şehitler kutsal değerler için canlarını feda etmişler, deyim yerinde ise canları ile cenneti satın almışlardır. Şehitlik bir iman gereği olup, Allah’ın din ve vatan uğruna canını feda eden kişilere verdiği en yüksek manevi rütbedir. Dinimize göre şehitler cennetle müjdelenmiştir.
Vatanı korumak hem mili hem de dini bir görevdir. İslam dini vatan savunması için savaşmayı ibadet saymıştır. Bunun için her zaman hazırlıklı olmamızı emretmiştir.
Allah yolunda savaşarak ölen şehitlerin fazileti faziletlerin en büyüğü olduğu için Allah’u Teâlâ Kur’an’da hep onları zikretmektedir. Onların kendi katındaki makam, sevap ve faziletlerinden açıkça bahsetmektedir. Bu husustaki bazı ayetler şunlardır:
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Aksine onlar diridirler, fakat bunu siz fark etmezsiniz.” (Bakara 154)
“Allah yolunda öldürülenleri kesinlikle ölüler saymayınız. Bilakis onlar diridirler. Rableri katında rızıklandırılırlar. Allah’ın onlara lütfundan verdikleriyle mutlu olurlar. Onlar, şehit olmayıp arkalarında kalanlara da hiçbir korku ve üzüntünün olmadığını müjdelemek isterler. Allah’ın nimetini, lütfunu ve Allah’ın müminlerin mükâfatını asla zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.” (Al-i İmran: 169,170,171)
Bu ayetin nüzul sebebiyle ilgili İbn-i Abbas (r.anhüma) Hz. Resulullah (SAV)’tan şöyle rivayet etmiştir: “Uhud’da kardeşleriniz şehit olduğu zaman, Allah onların ruhlarını birer yeşil kuşun içine yerleştirdi. Bunlar cennetin nehirlerine varıyorlar. Cennetin meyvelerinden yerler ve arşın gölgesinde asılı bazı kandillerde barınıyorlar. Kendilerine güzel yiyecek, içecek ve yuva bulduklarından; ‘keşke biri olsaydı da ölmediğimizi, cennette olduğumuzu ve rızıklandırıldığımızı kardeşlerimize ulaştırsaydı. Ta ki cihaddan vazgeçmeyip savaştan geri durmasınlar.’ derler. Allah’u Teâlâ da ‘Ben onlara ulaştıracağım’ diyerek Al-i İmran 169,170,171 ayetleri nazil etti”
Cennete girdikten sonra şehitten başka tekrar dünyaya geri gelmek isteyen hiç kimse yoktur. Velev ki yeryüzünde olan her şey onun olsa da… Ancak şehit temenni eder ki dünyaya dönüp Allah yolunda on defa öldürülmek ister. Zira şehitlere ne denli ikram edildiğini müşahede edip görmüşlerdir.” Bir rivayette de “Ne denli şehadetin faziletinin büyük olduğunu görmüşlerdir.” denilmektedir. (Buhari ve Müslim)
Ahirette cennete girenlerden biri getiriliyor. Allah’u Teâlâ “Ey Âdemoğlu konağını nasıl buldun?” diye ona sorar. Adam: “En güzel konak olarak buldum” şeklinde cevaplar. Allah’u Teâlâ ona; “istekte bulun” der. O da: “Ya Rabbi Senden dünyaya döndürülmemi istiyorum ki on defa senin yolunda öldürüleyim” der. Zira şehadetin faziletinin ne kadar büyük olduğunu görmektedir.
Şehitler Dünya hayatını Hak yolunda feda ettikleri için, Cenabı Hak kereminden, Onlara kedersiz, zahmetsiz bir hayat ikram eder. Onlara ölümdeki ayrılık acısı hissettirilmiyor.
Hz. Adem (as)’ın evladı Habil ile başlayan şehadet, kıyamet sabahına kadar devam edecektir. Bir Müslüman şehadet için yaşamalı, Allah için ölmek için yaşamalı. Genç yaşlarında vatanı için canlarını feda eden gençleri, cennette Hz Hamza (ra) karşılayacak ve kendisine akrabalarından 70 kişiye şefaat hakkı verilecektir.
Şehidin arkasında bıraktığı annesi, babası, hanımı, evladı, kardeşi sabrederse, şehit ile beraber aynı güzelliklerden kendileri de istifade edeceklerdir.
Rabbim kendi yolunda ölmeyi nasip eylesin. Şehitlerimize ve geride bıraktıkları ailesine karşı vefalı olmayı nasip eylesin. İşte kul, işte ümmet böyle olur dediği kullarından olmayı nasip eylesin. Yazımızı milli şairimizin mısraları ile sonlandırıyorum.
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna ya Rab! ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
Şehadeti Temenni Bizden, Muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu