Yaptığı tüm çalışmalarında eser değil, şaheser başarılara imza atan Fatih Medreseleri yine çok anlamlı, yine çok konuşulacak bir program gerçekleştirdi.
Mahmud Efendi Hazretleri Tanıtım Konferansı, adı altında gerçekleştirilen ve Efendi Hazretlerimizin tüm Dünya’ya bildirilmesi ve anlaşılıp anlatılmasının ilanı olan program son anına kadar coşku ve heyecanın zirveden hiç düşmediği katılımcılarının adeta nefeslerini tutarak takip ettikleri, feyiz dolu muhteşem bir program oldu.
Yaşları henüz 17-18 olan Fatih Medreseleri genç hocalarının mükemmel sunumuyla gerçekleşen program, izleyenlere Efendi Hazretlerimizin hayatının anlaşılıp, anlatılmasının kelama dökülebilecek en son zirve anlatımı oldu.
Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi’nin kontrolünde yetişerek Efendi Hazretlerimizi anlamış ve anlatmış olan genç hocaların sunumları ise ancak bu kadar olur dedirtti.
Bundan ötesi, kalemin yazmaya, kelamın ifade etmeye takat getiremediği ve artık kişinin ancak kendinde Efendi Hazretlerimizin sırlarını ve hakikatlerini yaşayabileceği güzelliklerdir. Bunu da ancak Fatih Medreseleri ve Masum Bayraktar Hoca Efendi yapardı. Onlardan başkası da bu işe cesaret edip, bu mükemmellik de yapamazdı.
Fatih Medreseleri genç hocalarının yaptıkları sunumda; “Efendi Hazretlerimiz önünde diz çökülüp, müridi olmak için sıraya girilecek zattır. 24 Ekim 2010 tarihinde Uluslararası İnsanlığa Hizmet Ödülü programında 42 ülkelerden 400’e yakın Dünya Alimleri tarafından ‘‘Mahmud Efendi Hazretleri Hicri 15, Miladi 21. Asrın Müceddidi ilan edilmiştir. Hepimizin büyüğü, ulusu ve yeryüzündeki âlimlerin tamamı içinden, bugün İslam’a en büyük hizmetleri dokunan ve dünyaya müceddidliği ve büyüklüğü ilan edilen zattır” dediler.
Efendi Hazretlerimiz, Türkiye ve İslam aleminin lideri olduğu gibi, tüm insanlığın da mürşidi Kamilidir. Efendi Hazretlerimiz müridanına değil tüm âleme rahmettir. Çünkü o rahmet Peygamberinin, rahmet varisidir.
Varsın birileri kendi görüş ve anlayışları kadarıyla, yerel ve bölgesel mürşitlerine; ‘‘Gavsul Azam, Kutbul Aktab” desinler. Efendi Hazretlerimiz o mürşidi kamilleri, kutbul aktabları, gavsul azamları ve daha fazlasının sahiplerini yetiştiren zattır. O’na ‘‘Gavsdır, kutuptur, kutbul aktab’dır, demek O’nu övmek değil, O’nu anlamamak, sınırlamak ve kısıtlamaktır. Lakin ibare darlığından dolayı hiç olmazsa bu kadarıyla O’nu anlatabilmekteyiz.
Ey Efendi Hazretlerimiz, bizler senin aşkından hiç gün yüzü görmeyip, 1000 yıl boyunca gözümüzden kanlı yaş akıtsakta, yine de senin hatırın adına kendimizi hiçbir şey yapabilmiş saymayız. Sana en aciz şekliyle mürid olmamız, başka kapıların mürşidi kâmili, gavsul azamı olmaktan daha büyük bir makamdır bizim için Efendim.
Sana mürid olmak, tüm Dünya’nın Padişahlığı da dahil, bütün dünyevi rütbe ve makamların üstünde bir makamdır bizim için. Bütün Dünya’nın sultanlığı ve devlet başkanlığı, sana bende olmanın yanında elmas ve altın madenlerinin sahibi olmanın yanında hurdacılık yapmak gibidir Efendim.
Bizim sana olan sevgimiz daimi olduğu sürece kainatın bütün zulümat ve kederleri nisan yağmuru gibi üzerimize dökülsede ne gam ne kedere aldırmayız. Bizim için asıl gam, keder ve felaket, kalbimize dağlar kadar feyiz ve nurlar yağsada senin sevginden kıl kadar uzak kalmamızdır, dediler.
Genç hocaların bu ifadeleri yıllardır haklarında olmadık iftiralar atılan fitne ve karalamalarla saldırılan Masum Bayraktar Hoca Efendi ve Fatih Medreseleri’nin Efendi Hazretlerine bakış açısını göstermesi bakımından çok manidar bulundu.
Son olarak kürsüye gelen Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi yaptığı konuşmada; “Efendi Hazretlerimizin şu ana kadar tarif edilmediği şekliyle mükemmel bir sunumla tanıtımının yapılmasında ve Efendi Hazretlerimizin eşsiz güzelliklerinin kâinata ilan edilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerime bu güzel programın sunumlarını yapan, kalpleri Efendi sevdasıyla çarpan genç hoca kardeşlerime, programın her safhasında özveriyle çalışan Fatih Medreseleri kadrolarımızın gizli kahramanlarına ve uzak yakın demeden Efendi Hazretlerimizin aşkıyla programınızı şereflendiren ve salonumuzu doldurup taşıran siz değerli misafirlerimize teşekkürü bir borç bilirim.
Bize Efendi Hazretlerimizin tanıtım programını yapmak, birilerine ise bu güzel programı yaptırmamak düştü. Bize bu şeref yeter. Efendi Hazretlerimizin tanınması, bilinmesi, anlaşılması ve anlatılmasına mani olma çabaları eğer utanacak, arlanacak yüzleri varsa onlara utanç olarak yeter de artar bile. Birilerinin Efendi Hazretlerinin tanıtılacağı bir programı yaptırmamak istemeleri aslında bu kişilerin bu programı dinlemeye ve bu programdan istifade etmeye ne kadar ihtiyaçlarının olduğunun en büyük kanıtıdır” dedi.
Program dua ve ikramla son buldu.