Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi Medine Mescidi’nde Cuma Hutbesinde önemli mesajlar verdi. Hoca Efendi; Halkımızın devamlı karıştırdığı hamd ve şükür arasındaki farkı anlattı.
HAMD DURDURUR ŞÜKÜR ARTIRIR
Halk arasında çok sık kullanılan fakat bir o kadar da karıştırıldığına vurgu yapan Hoca Efendi; Ayet ve Hadislerde bize ifade edildiği gibi Bir kulun başına hastalık gibi, kaza gibi herhangi bir musibet geldiğinde hamdolsun demeli. Yani Allah’ım bunun da veren sensin biliyorum ve durdurmanı üzerimden kaldırmanı niyaz ediyorum anlamına gelmiş olur. Bir ferahlık bir iyilik geldiği zaman ise şükürler olsun demelidir. Ki Mevla o nimetini kulu üzerine artırsın. O yüzden bize halimiz sorulduğu zaman hasta isek veya bir imtihanda isek şükürler olsun denmez. Çünkü bu safer Allah o halimizi artırır. Sonra iş altından kalkamayacak bir hal alır dedi.
GENİŞLİKTE DE DARLIKTADA KULLUĞA İBADETLERE DEVAM
Kulluğun en makbulünün sıkıntıda da ferahlıkta da ibadetlere devamla olacağının altını çizen Hoca Efendi; İnsan sadece darda iken zorda iken Rabbine sığınmamalı. Genişlikte iken bollukta iken de işin ucunu bırakmamalı gevşekliğe tembelliğe kapılmamalı. Çünkü insan fıtratı buna meyyaldir. Ancak kendini geliştiren iman ve ameli Salihlerle hayatını yaşayan kaliteli bir Müslüman bu hataya kapılmaz. Nerde şükredeceğini nerde hamd edeceğini iyi bilir. Bu da ona dünya ve ahirette başarılı olmasını ve amel defterini sağ tarafından almasını sağlar. Böylelikle cennette ali makamlara ulaşır dedi.
İMTİHANLARA GÖĞÜS GEREBİLECEK BİR İMAN
Hutbenin sonuna doğru Hoca Efendi; Peygamber Efendimiz her meclisten kalktığı zaman “Ya Rabbi Dünya musibetlerine göğüs gerebilecek bir iman (yakini) ikram eyle bana” derdi. Şimdi maalesef askerimiz, iş adamlarımız, devlet memurlarımız, anneler, babalar ve evlatlarımız başlarına gelen sıkıntılar yüzünden intihar ediyorlar. Birileri çıkıp bunları bir takım ilgisiz alakasız nedenlere bağlıyorlar. Bunların tek sebebi Peygamberimizin her sabah Allah’tan istediği o imanın kalplerimizde olmayışıdır dedi.
Bu yüzden gerek devlet kademelerinde, gerek askeri kurumlarda bu meseleye ciddiyetle önem verilmelidir dedi. Hutbe dualarla sona erdi.