Kurbandaki Güzellik | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Kurbandaki Güzellik


Allah’a yakınlaşmak anlamına gelen “kurban” ibadeti; kurban olarak kesilmesi uygun olan hayvanın, ibadet niyetiyle usulüne uygun şekilde kesilmesidir. Kurban kesen, Allah’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurbanlardan maddi olarak daha çok yoksullar yararlanır.

Hz. Âdem’in iki oğlunun Allah’a kurban takdim etmeleri ve Habil’in kurbanının kabulü ile başlayan, İbrahim (as)’ın teslimiyeti ve İsmail (as)’ın kurban olması ile devam eden, peygamberimiz (sav) zamanında ibadetleşen ve kıyamet sabahına kadar devam edecek olan ibadetin adıdır Kurban.

Dinimizde kurbanın dinî hükmüyle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in Hacc Suresi 28.ayeti kerimesinde “ kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin” buyurarak önemini vurgulamıştır.

Hz. Peygamber (s.a.v.)’in hadisi şeriflerinde de; Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Hiç bir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zîra, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifâ edin.”

Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resülullah (s.a.v.) kurban kesmek istediği zaman iki tane büyük şişman çift boynuzlu alaca, hadımlaştırılmış koç alırdı. Bunlardan birisini Allah’ın birliğine ve kendisinin peygamberliğine şehadet eden ümmeti adına keser, diğerini de Muhammed ve ÂI-i Muhammed (s.a.v.) adına keserdi.

Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resülullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Maddi imkânı olup da kurban kesmeyen namazgâhımıza sakın yaklaşmasın.

Diğer bir Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Kurbanınızı kestiğinizde elinizdeki bıçağı bırakın. Sonra iki rekat namaz kılın. Müslümanlardan hangisi bu iki rekat namazı kılar da Allâhu Teâlâ’dan bir şey isterse Allâhu Teâlâ o kimseye elbette istediği şeyi verir.” Bununla beraber Peygamberimiz (sav)’in bayram günü ilk yediği, kestiği kurbanın eti olurdu. Bu da biz müminler için müstehaptır.

Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini yerine getirmiş olur. Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, Zengine malını Allah’ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşmasına, fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah’a şükretmesine, dünya nimetlerinden istifade etmesine vesile olur.

Ecdadımız kurbanlıkları yıkar, tüylerini tarar, boynuzlarını zeytinyağıyla yağlandırır, temiz otlar üstüne yatırılarak bayram gününe kadar özenle beslerlerdi. Sırat Köprüsünde üzerine bineceğimiz Kurbanların en mükemmeli olmasına önem gösterirlerdi. Ayrıca gücü kuvveti yerinde olan ecdadımız öncelikle peygamberimiz için, geçmişleri için, hocası için, ebesi için, asayişi temin eden karakol için de kurban kestirirlerdi.

Peygamberimiz sav kendi kurbanını kendi keserdi, hatta vefat edeceği sene 63 tane kurbanın hepsini kendi elleri ile kesmişlerdi.

Ülkemizde Kurban anlayışının zamanla değerlerinin ortadan kalktığını görüyoruz. Dış ülkelere Kurbanlarını göndermekle ucuzluk ve rahatlık anlayışına çevrildi. Bizler tabi ki de yardımlarımızı dış ülkelere de kavuşturacağız ama kendi ülkemizde de o güzelliği ailemize, özelliklede çocuklarımıza yaşatacağız. Yoksa bir nesil sonra kurban anlayışı vatanımızda yaygınlığının azaldığını hep beraber göreceğiz. Bizlerin bu kudsi ibadete sahip çıkmadığımızı anlayan bir takım insanların ekmeğine yağ süreceğiz, sonra orada burada katliam yapılıyor diye hayvan hakları diye bangır bangır bağıracaklar. Bizler Müslümanlar olarak bu olaya kayıtsız kalamayız. Devlet olarak her belediyemiz nasıl ki Ramazanda iftar çadırları açıp, yardımlaşma tesislerini ortaya çıkarmaya çalışıyorsak, aynı şekilde her beldemiz kendi imkanları dairesinde yüzlerce kurban kesip fakirlere dağıtması, Devletle halk iç içe güzelliğini bir daha hissettirecektir. Evlerine et almayan hane sahiplerinin de bir nebze olsun yüzü gülecektir.

Gelin bu bayramı mükemmel yaşayalım ve yaşatalım. Küçüklerimize örnek olalım. 7’den 70’e herkesin yüzü gülsün bugün. Geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret edip, Kuranı Kerim okuyup hediye edelim, büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öpüp bayramlarını kutlayalım, küçüklerimize imkanlarımız dahilinde harçlık verelim, Bayram olduğunu hissettirelim. Şimdiden tüm ümmeti Muhammedîn bayramı mübarek olsun.

Bayramı bayram yapmak bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

 

 

Yorum yapın