Değerli Hocamız; 2012-2013 yılı yeni eğitim öğretim yılı başlamak üzere, bu konuyla alakalı görüşleriniz, önerileriniz, tavsiyeleriniz nelerdir?
Şimdi Başbakanımız, Milli Eğitim Bakanımız ve diğer yetkililer eğitimle alakalı gerçekten son derece üzerinde durarak büyük bir çalışma yapmak istiyorlar, görülen bu. Ancak bizim dikkatinizi çekmek istediğimiz birkaç konu var ki başta şunu söylemek isterim.Bir insan eğitime karşı olamaz, bir veli çocuğunu yetiştirme hususunda evladını mutlaka eğitimle tanıştırmayı sever, ister, arzu eder.
Eğer zaten eğitime karşıysa bu insan da mutlaka sorun vardır, eğitime karşı olan insan da sorun olur. Ancak bugünkü anlayışta olayı takipte baktığımızda devlet okullarında istenilen kalite var mı? yok mu? ona bakmak lazım. Ben çocuğumu okula göndermek istiyorum güzel ancak gönderdiğim çocuk istediğim eğitimi alabilecek mi alamayacak mı? Bu birinci madde.
Gönderdiğimde çocuğumda ahlaki durumlardaki gidişatı nasıl olacak? Eğer biz okullarımızda eğitim kalitesini arttırırsak, eğitim güzelliğini arttırırsak o zaman insanları zorlamaya gerek yok. İnsanlar zaten çocuğunu oralara gönderme hususunda mücadele verecek. Oğlum gitsin, kaliteli bir eğitim alsın.
Bunun örneğini vermek isterim; Mesela, bir doktorumuz, bir avukatımız veya buna benzer eğitim almış kıymetli insanlarımız inceleyin. İlkokul 1’den başlamış ve üniversiteyi bitirmiş. Ek ders almadan doktor olmuş, kaç tane doktorumuz vardır. Ek ders almadan avukatlık yapan kaç tane avukatımız vardır veya hukukçumuz vardır. O yüzden illa bir yerlere müracaat illa bir yerlerden yeni başka eğitimler almak destek almak zorunda kalmışlardır. Ama biz okullarımızda kaliteyi arttırırsak, istenen kıvama getirirsek zaten insanlar buralara çocuklarını gönderme hususunda mücadele verirler.
Ama sen kalkar bir sınıfa 50 – 60 tane talebe doldurursan bir öğretmen ki belki yeni öğretmen olmuş yeni eğitime başlatacak yeni çocuklara alıştıracak bu işi. Bu öğretmen kardeşimiz kalkacak 50 talebeye ders verme hususunda ne kadar kabiliyetli olabilir? Ne kadar eğitimini kuvvetli verebilir. Bunun yanında sadece okulda öğretmenin çocuğa vermiş olduğu eğitim 45 dakikalık derslerle beraber veya buna benzer eğitimle beraber vermiş olduğu eğitim takipsiz olduktan sonra onun devamında bir öğretmen o çocuğun ahlaki konularında takip etme hususunda devam ettiremiyorsa sadece ben eğitimimi veririm çocuklarla sınıfta ilgilenirim ondan sonra ne yapacaksa yapsınlar mantığıyla işi takip ederse bu işin ahlaki boyutundaki durumu nasıl olacaktır.
EĞİTİM VE TAKİPTE KALİTEYİ ARTTIRMAK
O yüzden devletimizin bence ilk önce yapması gereken eğitimde ve takipte kaliteyi artırmak. Ahlaki takiplerde çocuklara kötü alışkanlıkları hususlarında yanlış yerlerde buluşma hususlarında yanlış adreslere yönlendirilme hususlarında eğitimdeki ve öğretimdeki ciddiyeti daha dikkatli olmaları lazım. Yoksa hiçbir insan eğitime karşı olmaz.
Bugün tabi bugünkü şartları takip ettiğimizde bakıyoruz ki maalesef devletle halk arasında sanki bir kavga varmış gibi yani devlet zorla çocuğunu ailesinden alıp zorla eğitim verecek mantığı buna gerek yok, bu gereksiz bir şey. Çünkü her insan zaten evladını kaliteli yetişmesini ister. Bu olayı mutlaka tatlı bir şekilde halkla devletin birleşmesiyle beraber tamamlamak lazım.Yoksa işi zoraki boyutlara getirip ceza veririz ceza uygularız şöyle yaparız böyle yaparız mantığıyla hareket etmek yanlış olur.
Allah’ım inşallah bu konuda okullarımıza eğitim kalitesini ve ahlaki kaliteyi artırmakla beraber kaliteli bir eğitim kaliteli bir öğretim inşallah yapılması nasip eylesin.