Ey talebeler ve hocalar! Siz direksiz kubbelerin direkleri, kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutlarısınız.
EFENDİ HAZRETLERİMİZİN BUYURDUKLARI:
– Ey talebeler ve hocalar! Siz direksiz kubbelerin direkleri, kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutlarısınız.
– Elinde Kur’an olanın ve onunla amel edenin sırtı yere gelmez.
– Bir memlekette ilim olmaz ise, orada zulüm olur.
– Birbirimizi nurlandıralım; birbirimize Kur’an öğretelim.
– İnsanlar et gibi, ulema tuz gibidir. Tuzsuz et nasıl kokarsa, ulemasız insanda çürür, kokar.
– Siz ilme ne kadar önem verirseniz, bende size o kadar önem veririm.
– Gezdiğimiz yerlerde talebe var, medrese yok. Milyarlar başka yerlere gidiyor, ama medreseye yok. Bunların hepsi ahirette acısını çekecek.
– İlmi olup da okutmayan hanımlar: “Keşke iki talebe olsa, okutsaydım da ahirete ev hanımı vasfında gelmeseydim.” diyecek. Ve bu yola hizmet etmediklerine çok pişman olacaklar.
– Üç prensibim var: Emri bil maruf yapacaksınız, Talebe yetiştireceksiniz, ihvanlara hizmet edeceksiniz.
– Çu bildin mi ilmi Kur’an’i, ne ararsın ilmi Yunani.
– Bir adam bir kişiye Kur’an okutsa, tüm dünyaya bedeldir.
– Medreseleri yıktılar cihangir olacaklardı, cihana rezil oldular. Neye mâl olursa olsun, çocuk medresesi açılacak.
– Milletin derdi diploma. Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz Sultan Selim’in diploması mı vardı, dünyaya hakim oldular. Bunların derdi dünyaya hakim olmak değil, serbestlik, zibidilik, fuhuş.
S.A Efendi Hazretlerimizle alakalı bölümü biraz daha zenginleştirebilirmisiniz.
sözlerin en güzelleri.