Malum olduğu üzere Devlet sırlarını ifşa eden ihanet eden kişiye kesilen cezadan sonra CHP başta olmak üzere tüm terör örgütleri ile beraber cennet vatan TÜRKİYEMİZİ kaosa sürüklemek için dış mihrakların yönlendirmesi ile İstanbul’dan Ankara’ya yürüme kararı aldılar. Olayın iç yüzünde hukuku adaleti çiğneyerek ve 80 milyon insanın huzurunu kaçırmak için yapılan bir hareketten başka bir şey değildir. İnsanları sokaklara dökerek çare aramak, adalet aramak zaten adaletsizliğe gidilen yoldur. Ne gariptir ki En az 30.000 vatan evladımızı haince hunharca şehit edenler için, ülkemize türlü türlü bahanelerle darbeye kalkışanlar için, binlerce Alimimizi asarak şehit edenler için yürüyemeyenler, daha sonrada şurada bir yıl dahi üzerinden geçmeyen 249 vatan evladımızı şehit eden fetöcülerle vatan hainleri ile beraber yürüyen CHP hangi adaletin peşinde acaba. Hangi menfaatler, çıkarlar kendilerine sunuldu da yürüme ihtiyacı hissettiler.
Bu milli iradeden uzak sığ ve kindar CHP mantığının sözde adalet gerçekte ise dalalet yürüyüşünün esas nedeni ülkemizdeki hukukun artık kendi tekellerinde olmamasıdır. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere sürekli Türkiye’nin ayağına yargı eliyle çelme takanların artık her istedikleri olmuyor. İşlerine gelmeyen, batıl ideolojileriyle çatışan her şeyi mahkemelere taşısalarda artık istedikleri neticelere ulaşamıyorlar. İşte bu kindar kesimin esas gayesi bu. Bunlar kendi kafalarına yatan, kendi menfaatlerine uyan bir adalet arayışı içindeler.
Artık sıranın kendine geldiğini anlayan CHP içindeki Fetö yapılanması darbeyle yapamadığını içine sızdıkları partiyle yapmanın peşine düşmüşler.
Halbuki gerçek vatan sevdalısı, vatan evladı her ne pahasına olursa olsun vatana millete zeval gelmesin, halkımın burnu dahi kanamasının diye varolan haklarından dahi vazgeçer. Kaldıki şuan yürüyenler adil olmayan bir şeyi hükümetden talep ediyorlar.
Ancak artık karşılarında uyuyan bir yargı daha da önemlisi uyuyan bir halk yok. Herkes her şeyin gayet farkında. MİT Tırları operasyonunun perde arkasında CHP’li milletvekillerinin, fetöcülerin ve Amerika Başkonsolosluğunun nasıl iş birliği içinde çalıştığını artık sağır sultan bile duydu.
Nasıl Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılacaklarını anlayan hain Fetöcüler darbe yapmaya kalkışmışlarsa, Türk siyasetinden de ayıklanacaklarını anlayan hain siyasetçiler aynı şekilde bu gün bu dalalet yürüyüşünü tertip etmişlerdir. Neden? Çünkü süreci ne kadar uzatabilirlerse adaleti de o kadar geciktirebilirler. Ama korkunun ecele faydası yok. Bunu onlarda iyi bilirler.
Her şeyde bir usül bir yol vardır. Hak arama da hak isteğinin de bir usulü vardır. Usül takip edilmezse vusul olmaz. Her defasında milli iradenin zıttına hareket eden bu sapkınlar yorulduklarıyla kalacak ve muhakkak adaletin önünde hesap vereceklerdir.