

Fatih Medreseleri Kağıthane Kültür Merkezi’nde 2012 Yılının 3. Genel Toplantısını düzenledi. Aşrı şerif ile başlayan toplantı üç aylık faaliyetlerin anlatılması ile devam etti.
Toplantı da konuşma yapan Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi 4+4+4 eğitim sistemine değindi.
Amerika’da Home school’e 1,5 milyon, İngiltere’de Home Education 80 bin, Rusya’da 1,5 milyondan fazla çocuk ve bu rakamlar her geçen gün hızla artıyor. Hala bu çağda, kitlesel tek tip zorunlu eğitimin yerini çeşitli ve esnek eğitim tercihine bırakılamamış olması Türkiye’nin en büyük kayıplarındandır.
EVDE EĞİTİM (HOME SCHOOLING)
Hoca Efendi evde eğitim ile alakalı bazı önerileri de söyledi.
* Devlet, velilerin belli bir müfredatı ya da müfredatları uygulamasını isteyebilir.
* Bakanlık evde eğitilen çocukları, yılın belli dönemlerinde ölçme, seviye belirleme yöntemleriyle denetleyebilir.
* Devlet evde eğitimle ilgilenen özel bir kurum oluşturabilir.
* Aileler her türlü eğitim materyali ve öğretmen desteği talep edebilir.
* Devlet, çocuklarına evde eğitim veren ailelere kendi okullarındaki öğrencilere yaptığı yıllık harcama kadar miktarda para ödemesi yapabilir.
* Devlet okullarının bütün imkanlarından ve devlet okullarının öğrencilerinin bütün haklarından, evde eğitim gören çocuklarda istifade eder. Okul takımına katılabilir, atölye ve laboratuvarlarından, salon ve sosyal haklarından istifade edebilir.
ZORUNLU EĞİTİMİN OLMADIĞI ÜLKELERDEN BAZILARI
ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Belçika, Rusya, Danimarka, Finlandiya, Macaristan, İtalya, Norveç, Polonya, Portekiz, İsviçre, Avusturalya olduğunu söyleyen Hoca Efendi Peki bu ülkeler çağdaş olmaktan çıkmış mıdır? Veya bu ülkelerde eğitim zorunlu değil diye anne babalar çocuklarını okula göndermekten vazgeçmişler midir? dedi.
BU MİLLETİN EN BÜYÜK TUTKUSU, ÇOCUĞUNA İYİ BİR EĞİTİM VERMEKTİR
Gönüllülüğün değil de, zorunluluğun olduğu uygulamalar, çağdaş ve demokratik uygulama olamaz. Çağdaşlığın olmazsa olmazı, dayatması zorunluluklar değil, esnek tercihli özgürlüklerdir. Bir ülkenin uygarlık ve çağdaşlık ölçülerinin başında zorunluluklarının az, tercihli gönüllüklerinin çok olması gelir. Biz de ise, zorunlu askerlik, zorunlu eğitim, zorunlu deprem sigortası ve hatta Anayasaya göre zorunlu laiklik liste uzayıp gider.
Siyasi partilerin, camiamızın haklı ve meşru taleplerini dikkate alması, halkımızın da beklentilerine cevap vermesi gereklidir. Bu siyasetçilerimizin, camianın herhangi bir talebini meşru görmesi ve desteklemesi için mutlaka bu talebin çoğunluk ya da laikçiler tarafından kabul edilmesi gerektiği düşüncesinden ya da bu talebin önce bizim aklımıza yatması, bizim açımızdan kabul edilebilir olması ve önce bizim makuldür dememiz lazımdır. Baskıcı anlayışından çıkıp, halkın tabanın meşru ve haklı beklentilerini seçimlerden sonra da görüp yerine getirmesi gerekir.
Sadece seçimlerde, o da hazır oy için işi düşünce bu cemaati hatırlayıp, seçim geçtikten sonrasında ise, şimdi sizinle aynı karelerde olmamız bizim başımızı ağrıtır. Biz sizi tenhada sevelim, teke tekte sevelim. Ama ne olur yan yana görünmeyelim demek yakışmaz
Camiamızın haklarının tanınması için illa da bütün laikçilerin komple bir halkın bu talebi kabul etmesi gerekir diye bir anlayış kabul edilemez.
Uzaktan eğitim alma tercihi ile, internetten yararlanarak devletin belirleyeceği müfredat takip edilebilir.
BATIDA VE AMERİKA’DA EVDE EĞİTİMİN TERCİH EDİLİŞ SEBEPLERİ
1-) Çocuğa daha iyi bir eğitim verme isteği,
2-) Dini sebepler,
3-) Okulların yeteri kadar güvenli olmaması,
4-) Uyuşturucu ve şiddet korkusu,
5-) Cinsel istismarı önleme,
6-) Çocuğa daha iyi bir kişilik kazandırma,
7-) Kırsal bölgeler için ulaşım zorluğu,
8-) Çocuğun özel ilgiye ihtiyaç duyması.
EĞİTİM NE KADAR ÖZEL VE SERBEST OLURSA, O KADAR KALİTELİ OLUR
Bu 4+4+4 ile çocuklarımızın eğitim yaşının hem yukarı doğru çıkarılmasına ve aynı zamanda aşağı doğru çekilmesiyle, tamamen dini eğitim alabilmesinin ve hafız olabilmesinin önü kapanmış oluyor. Öncesinde, 7’sinde okula gidene kadar 2-2,5 yıl, 14’ünden sonrasında tamamen medreselere gidebilecek bu çocuklar şimdi, hem öncesinde hem de sonrasında ellerini ayaklarını kaptırmış oluyorlar.
Bu camianın aileleri, çocuklarımızın geleceğini, devletten de başkasından da herkesten daha çok düşünüyoruz. En temel hakkımız olan çocuklarımızın dini eğitim alabilmeleri, hafız olabilmeleri okullarda karşılaşabilecekleri can, mal, namus ve kişiliklerine yönelik saldırı ve tecavüzlere karşı önlem almamız konularında bize; sen şimdi bekle! Senin sıran gelmedi. Bu işlerin şimdi sırası mı? Gibi ifadeleri deme ve Türkiye’nin son sorunu da çözülene dek bize beklememizi tavsiye etme hakkı yoktur!
MEB 60-72 aylık çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak, bu dönemde okuma yazmanın erken olduğu bu yaş grubunun el yazısına hazırlanabilmesi için okuma yazma becerileri bir sonraki yıla ertelenecek. İlk yıl, oyun oynama ve sosyal becerilerini geliştirmeye ağırlık verilecek sindire sindire okuma yazma öğrenecekler.
Biz bu yaşlarda çocuklarımıza Kur’an’ı çok kolaylıkla öğretip ve hafızlığa hazır hale getirebiliyoruz. O yüzden çocuklarımızın bu yaşta bir senelerinin boşa geçirmeleri son derece olumsuzdur.
MEB Temmuz’da 66 ayını dolduran 1 milyondan fazla çocuğu e-okul sistemi üzerinden otomatik kaydedecek. Çocuğunu bulunduğu ikametten başka bir okula kaydettiren veliye 500 TL para cezası verilecek. Okul yöneticisine de işlem yapılacak. 60-66 ay arasındaki çocuklar velisinin izniyle kaydedilecektir. 48-60 ay arası çocuklar için 2013’ün sonuna kadar belirlemiş % 100 okullaşma hedefi devam edecektir. 37-66 ay arası çocukların Anaokullarında veya uygulama sınıflarında 48-66 ay arasındaki çocukların ise anasınıflarında eğitim almaları sağlanacaktır.
Bu zorunlu uygulamaları demokrasiye aykırın olduğunu vurgulayan Hoca Efendi özel eğitime geçilmesini ve insanların zor duruma düşürülmemesini dini hassasiyetlerini yaşayan ve önemseyenlerin engellenmemesini sevgili Başbakanımız ve Milli Eğitim Bakanımızdan istirham ederiz diyerek sözlerini tamamladı.
Genel toplantı üç aylık zamanda yaptığı çalışma neticesinde başarı gösteren Hoca, Müdür ve Bölge Müdürlerine plaket ve hediyeleri verildi. Aynı zamanda 81 il’de yapılan Örnek Genç Konferans birincilerine de ödüller verilerek sona erdi.