Efendi Hazretlerimize Yapılan Haksızlıklar Dosyası (29) - Fatih Medreseleri | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Efendi Hazretlerimize Yapılan Haksızlıklar Dosyası (29)


Selahattin Hoca Konusu (4)

Dünkü yazımızda İsmailağa Vakfının sana çektirdiklerine ve dayanamayıp İsmailağa camiinden ayrılmana değinmiştik. Bugün yine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Aah Selahaddin Hocam aah…!

Bize; ne ahiret hesaplaşması, ne dünya kavgası yakışır hocam. Bize yakışan Sultanımızın yüzünü güldürmek, O’nun ideallerini başta Türkiye ve tüm Dünya’ya ulaştırmaktır. “Ee bu yazılar kavga değil mi şimdi? Hesap sorma değil mi şimdi?” dediğini duyar gibiyiz. İnanın hocam kavga değil, hesap sorma değil, rövanş alma değil! Kin ve intikam hisleri ile yazılmış yazılar değil bu yazılar hocam!

Sen de çok iyi biliyorsun ki yaşayarak tecrübe ettin ki, Efendi Hazretlerinin tekkesin ’de Efendi Hazretlerine yakışmayan ve cemaati bölen, tarikatı ve camiamızı bozmaya doğru giden bu yapıya artık birileri “bir dakika”  demeli değil miydi hocam?  Cemaatimizin içi boşaltıldı. Camiada Efendi Hazretleri anlayışı, mazide kalan hatıralar oldu hocam! Camianın her bir ferdi, her bir hocası, talebesi, ihvanı, esnafı, seveni birbiriyle kavgalı hale gelmedi mi hocam?

Bu camia daha ne kadar bu şekilde gidebilirdi, nereye kadar gidebilirdi hocam? Birilerinin “Ali’siz alevilik” anlayışını ülkemizde hakim kılmak istedikleri gibi, Efendisiz Efendilik, müridi olmayan mürşitlik anlayışını bu camiaya hakim kılınmak isteniyor hocam! Gelinen neticede; varlıklarında Efendi Hazretlerini var edebilmeyi beceremeyen, yüzsüz işportacı mantığındaki birtakım kişiler tarafından “Efendi satışlarının patladığı” kiminin Efendi Hazretlerinin ismi ve ünvanını, kiminin ise Efendi Hazretlerinin vücudu şeriflerine hizmeti satışa çıkardıkları, ama aslında herkesin kendini pazarlayarak adeta “en iyi Efendi Hazretleri bende! Kimse de bulamayacağınız efendiler bende bulunur!” ağzıyla konuştuğu bir dönemde tekrar Efendi Hazretleri anlayışı, Efendi Hazretleri şuuru, Efendi Hazretleri hassasiyeti, teslimiyeti  ve ciddiyeti camiamızda hakim olsun, taklitle hakikat, özle kabuk ortaya çıksın diye, camiamızda bir toparlanma birlik, beraberlik ve kardeşlik meydana gelsin diye bu yazıları yazıyoruz hocam!

Efendi Hazretlerinin gasp edilen, iptal edilen hakkını ortaya koyalım, kimse Efendinin varlığında kendine varlık ortaya koymasın, Efendi Hazretlerimizi başımıza taç edelim diye bu yazıları yazıyoruz hocam!

Çok güzel olumlu dönüşler de alıyoruz. İhvanımız bizleri tebrik ve takdir ederek; “Gerçekten çok ihmal ettiğimiz bir konuyu, tüm camia olarak hepimizin Efendi Hazretlerini ihmal etme konusunu ortaya çıkarmanız takdire şayandır. Yoksa bu vebalin altından nasıl kalkacaktık? Efendi Hazretlerine yapılan yanlışlar ve haksızlıklar doğru olarak bilinmeye devam edemezdi artık! Aslında bizim toptan Efendi Hazretlerinden özür dilememiz gerekir. Birileri O’na karşı böyle muamele ediyormuş da, bizler bunu nasıl görmüyor muşuz? Görüyorsak bile Efendi Hazretlerine yapılan bu haksızlık ve yanlışlıklara nasıl göz yumup tahammül edebiliyormuşuz? Sonra biz Efendi Hazretlerinin yüzüne nasıl bakacaktık” şeklinde dönüşlerin olması bizleri memnun etmektedir.

Bizler bu yazıları yazarken kesinlikle camiamıza zarar vermek, camiamızı karıştırmak için değil; ancak camiamızın içindeki ak koyunla karakoyun, ya da kendilerini aklamaya çalışanlar bilinsin diye, tozları ve pislikleri halının altına süpürmekle temizlik olmayacağı ve pansumanın yeterli olmadığı kronikleşmiş yaraların ve cerahatin ancak ameliyatla tedavi edilebileceği bilinsin diye bu yazıları yazıyoruz!

Yoksa oturup akşama kadar hepimiz camia hakkında: “çok iyi bir konumdayız. Çok iyiye doğru gittiğimize ve çok büyük çalışmalara imza atıp, bu çalışmalarımızı daha da büyüteceğimize dair methiyeler ve mersiyeler düzsek dahi, kendimizi kandırmaktan başka bir şey yapmış olmayız.”

“İsimlerin ve ifadelerin değişmesiyle, eşyanın hakikati değişmez” demişler. “Halep oradaysa, arşın da burada.” “Bu kumaş bu ve bu kumaştan ancak bu elbise çıkar” diyerek, hakikatlerle yüzleşmekten ve ne yapmamız gerektiğine karar vermekten başka kurtuluşumuz yok!

Yapılacak şey çok basit: Herkes Efendi Hazretleri’ni dinleyecek! Herkes Efendi Hazretlerine tabi ve teslim olacak! Kimse Efendinin adına Efendilik satmayacak, almayacak! Bu kadar basit.

Bugün de yine bize tanınan yerimiz ve süremiz dolduğundan dolayı yarın bu konuya devam edeceğiz inşallah.

Hakikatleri Duyurmak Bizden, Efendi Hazretlerine Teslim Olmak Hepimizden, Muvaffakiyet Allah’tandır.

İsmailağa Derneği Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın