Her yıl 24 Nisanda “Soykırım” yapılmıştır diyerek Türkiye’yi bu katliamdan sorumlu tutan ve ülkemizi dünya kamuoyunda suçlu gibi göstermeye çalışan Ermeni lobileri ve Ermeni diasporası, faaliyetlerini her yıl daha da arttırarak südrüyorlar.
Türkiye’nin onca iyi niyetli yaklaşımlarına rağmen Ermeni tarafı hiçbir zaman iyi niyetimize karşılık vermedi. Ermenilerin soykırım iddialarını savunmaları, geçmişte nasılsa bugünde aynıdır. Hiçbir zaman geri adım atmadılar ve her zaman
Ermeni tarafından ülkemize yönelik saldırı ve iftiralar sürekli artarken, bizlerin hala onların ayin ve törenlerine bakanlık ve benzeri gibi üst düzeyden iştirak etmemiz oldukça yanlıştır.
Biz ülkemiz olarak sürekli alttan aldıkça ve hoşgörü gösterdikçe Ermeniler bize karşı bırakın hoş bakmayı, daha da fazla saldırmaya devam etmektedir. O nedenle ülke olarak, alttan almak yerine dik durmalıyız.
Siyasilerimizin, Ermeniler tarafından yapılan törenlere katılmak yerine soykırım iddialarının kabul edilmesi halinde ülkemizin ne kadar zarara uğrayacağını halkımıza anlatmaları gerekmektedir.
Ermenilerin, tarihten beri gelen idealleri arasında üç aşama vardır. Birinci aşama; soykırımı kabul ettirmek. İkinci aşama ülkemizi tazminata mahkûm etmek. Üçüncü aşama ise Ülkemizdeki, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri toprakları geri almak.
Buradan Ülkemizin idarecilerini uyarmak istiyoruz. Ermeniler nasıl yıllardır kararlılıkla ülkemize iftira atarak saldırıyorlar, bizde bu saldırılara karşı çok dikkatli olmalı ve asla zaaf göstermemeliyiz. Çünkü geçmişte gördük ki, ne kadar iyi niyetli olursak olalım fırsat buldukları ilk anda bizlere saldırmışlardır. Bu hep böyle olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Uyarmak bizden, uyanık olmak sizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu