

Adem aleyhisselam’dan kıyamet sabahına kadar her daim Rabbimizin kesin hükümlerinden biri de nikah mevzusudur.
Belli bir yaşa gelen erkek ve kızlar hayatlarının geri kalanını peygamberimizin sünneti olan evlilikle beraber birleştirirler.
Bu evlilik vesilesiyle hem yüce dinimiz İslam’ı kendi yaşantımızda kale içine aldığımız gibi, bununla beraber yarın ahirette iftihar vesilemiz olacak nesilleri de doğru eğitim neticesinde Rabbim bizlere ikram etmektedir.
Evlenecek adaylar Evliliğe karar vermeden önce evliliğin ne olup olmadığını ve evliliğin sorumluluklarını doğru olarak öğrenmelidir.
Tabi bu hususta başta anne babalar olmak üzere, çevresindeki büyüklerin doğru yönlendirmesi gerektiği gibi bu konu ile de alakalı en az 1-2 kitap okumalıdır. Bu işin ciddi, ölünceye kadar devam edeceği bilinmelidir. Hatta ölüm ötesi cennet yurdunda dahi tercih ettiği eşle yaşayacağını bilmelidir. Damat adayı ben ev geçindireciğim.
Bu evin bazı harcamaları var. Faturası, arızası var. Onları ben temin edeceğim. Akşam beni bekleyen var. İstediğim saatte eve gitmemeliyim. Bu ve buna benzer temel ilkeleri damat adayı bilmelidir. Aynı şekilde gelin adayıda benim bir beyim, efendim var. Sabah güler yüzle uğurlayacağım akşam karşılayacağım.
Haram bataklığından koruyacağım efendim var. Her istediğimi bulamam, her istediğimi belki pek yemeyeceğim. Her isteğim olmayacağı bir ortam olabilir düşüncesiyle de gelin adayları kanaati kendileri ile özleştirerek bu düşüncelerle evliliğe adım atmalıdır. Evliliğe karar verdikten sonra evleneceği kişinin her yönden uygunluğu araştırılmalıdır.
Nerelidir? anne babasının arasındaki durum nedir? hangi yöredendir. Mezuniyeti nedir? sorumluluk bilen biri midir gibi bilgiler illa baştan alınmalı.
Bu araştırmalar yapılmalı ki, evlilikten sonra beklenmedik olaylarla karşılaşılmasın, evliliği çökerttici veya zedeleyici ifade ve hareketlere düşülmesin. Rabbim bizleri Muhammed’i ahlakta, ailelerimizide Hatice validemiz ahlakında eylesin.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu