Fatih Medreseleri heyet kurulu üyelerinden Selim Ulusal hocanın kaleminden.
Efendi Hazretlerimizin değeri çok yüksek olan bu kapıya nice insanlar geldi, geçti.
Gelip geçen bu insanlar bu kapıya ne kadar layık oldular, Sultanımızın ideallerine, çalışmalarına ne kadar destek oldular. Allah-u A’lem.
Ancak bilinen şu ki Efendi Hazretlerimizin şuurunu, ciddiyetini, ideallerini bu cemaatte uygulamaya ve yapmaya çalışan elle sayılacak kadar az kişiler var.
Evet Görüntüye bakılırsa herkes teslim.
Amma icraate ve yapılanlara bakıldığında hal hiçte böyle değil. Bırak teslim olmayı herkes sultanı teslim almış.
Üzülerek ve yüreğimiz parçalanarak söylüyoruz ki, bu kapının 30- 40- 50 senelik eski ihvanları (istisnalar baş tacı) Efendi Hazretlerimize daha Mürşid-i Kamil gözüyle dahi bakamamışlar.
YAZIK… YAZIK… YAZIK… YAZIK
Kimileri yaş olarak aynı veya yakın oldukları için bir arkadaş gözüyle bakmışlar,
Kimileri de Efendinin ismini kullanarak kendi düzeninin ve kendi tıkırının derdine düşmüşler.
Yoksa Cemaatin derdiyle dertlenen Sultanın idealleri yere düşmesin için çalışan çırpınan mücadele eden Sultanımızı takdir eden hakkını veren kaç kişi?
Ve daha da yüreğimizi parçalayan şey Sultana şu sözü söylettik ya: “İhvanım bana kemalatları çok gördü”
Aahh Sultanım ne olur bizleri affet. Biz seni anlayamadık, hakkıyla takdir edemedik, sana layık olamadık.
Ancak Hocasıyla, cemaatiyle, ihvanıyla herkes şunu unutmasın ve iyi bilsin ki Mevla’nın nazlı kulu olan Efendi Hazretlerimizin kimseye ihtiyacı yok. Herkesin O’na ihtiyacı var.
Rabbimizde bu kıymetli dostunu kimseye bırakmaz ve her zamanda yanında.
Rabbim bizleri Sultanımıza layık eylesin. Şefaatini hak eden evlatları olmayı nasip eylesin.
Selam ve Dua ile…