Masum Bayraktar Hoca Efendi yeni doğan Sait Bostanoğlu hocanın evladına ezan okudu.
YENİ DOĞAN ÇOCUĞA İSİM KONULMASI
Dünyaya gelen çocuğun, önce sağ kulağına ezan, sol kulağına da kamet okunmalıdır. Böylece çocuğa, ilk İslami telkin ve davet yapılmış olur. Kalbi de, ezanın derin tesirinden bir hisse alır. Nitekim bu dünyadan ayrılırken de, insana Kelime-i Tevhid telkin edilir.
Hz. Fatıma (r. anha), Hz. Hasan’ı dünyaya getirdiğinde Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz, O’nun kulağına ezan okumuşlardır.
Ayrıca, yeni doğan çocuğun damağına tatlı bir şey sürmek müstehabdır. Buna “tahnik” denir. Tahnik, hurmayı ağızda iyice çiğnedikten sonra çocuğun ağzına dokundurmaktır. Hurma bulunmadığında, herhangi bir tatlı gıda da olabilir.
Ashab-ı Kiramdan Ebu Musa (r.a.) anlatıyor; “Bir oğlan çocuğum dünyaya geldi. Onu alıp Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e götürdüm. Çocuğun adını İbrahim koydu. Sonra da ağzına hurma alıp iyice çiğneyerek çocuğumun ağzına sürdü. Ve bereket ile dua ederek çocuğu tekrar bana verdi.”
Dünyaya gelen çocuğa yapılacak ilk iyilik ve ikram, ona güzel isim vermektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Kıyamet gününde siz, kendi isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız. O halde isimlerinizi güzelleştiriniz.”
Konacak isimler hakkında da Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır; “Peygamberlerin isimleriyle isimleniniz. İsimlerin Allah’a en sevimlisi, Abdullah ve Abdurrahman’dır.”
Çocuğun, yedinci günü adı konulduktan sonra saçları kesilip ağırlığınca altın veya gümüş sadaka olarak verilir. Nitekim Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Hasan’ı dünyaya getirdiği zaman Hz. Fatımâ (r. anha)’ya şöyle buyurmuştur; “Ya Fatıma! Çocuğun başını tıraş et ve ağırlığı kadar da gümüşü sadaka olarak ver.”
Kız çocuklarının saçları tıraş edilmez, tahmini olarak ağırlığınca altın veya gümüş sadaka olarak verilir.