Hocam Ramazanı şeriften sonra suskunluğunuzu bozacağınız yönünde söylenti var. Bu konuda ne açıklama yapmak istersiniz?
Şimdi şunu söylemek lazım Ramazan-ı şeriften sonra suskunluğumuzu bozacağımız ifadesi biliyorsunuz 13 senedir üzerimizde olmayacak sözlerle iftiralar, dedikodular ve gıybetler ile olmayacak şekilde bir saldırı var. Her tarafta anlamsız bir ifadeler, anlamsız bir anlayış hakim olmuş durumda.
Bizde 13 yıldır susmayı tercih ettik. Susmak bu işi çözer, susmak sulhu getirir diye düşündük. Abilerimize büyüklerimize camiamıza asla zarar gelmesin diye düşündük. Kimse hakkında hiçbir şekilde konuşmadık konuşmayız da zaten. Bugüne kadar buna dikkat ettik.
Ramazan-ı şeriften sonra biz kesinlikle daha önce bizim aleyhimize konuşanlara dahil olmak şartı ile onlar hakkında bile konuşmayacağız. Ancak Ramazan-ı şeriften sonra böyle fitneleri, iftiraları camiamızın hangi hocamız hakkında olursa olsun bu Fatih Medreselerinden falan değilmiş önemli değil eğer üzerine fitne ve iftira ile gidiliyorsa onun mutlaka savunucusu olacağız. Yoksa bizim hakkımızda daha önce şöyle söylenmiş, böyle söylenmiş onların zaten peşine düşmeyeceğiz.
Geçmişi sileceğiz ama ramazandan sonra kim konuşursa mutlak konuştuğunun karşılığını bulacaktır. Konuşan kişi eğer bir hoca efendinin talebesi ise hocası da hissesini alacak veya bir hoca efendinin oğlu, kardeşi ise veya buna benzer ise o da hissesini alacak. Ama yoksa kesinlikle konuşmayanın hakkında konuşmak veya camiamız hakkında konuşulmasına müsaade etmek asla ne arkadaşlarımız ne de bir başkasından öyle bir şey beklemeyiz, yapmayız, yaptırmayız ve buna da şöyle inanıyoruz.
Maksadımız bizim bu insanların susmaktan anlamadığı, anlamadıkları içinde iftira ve dedikodunun ne olduğunu anlamaları için kendilerini ifşa etmektir. Yoksa kimseyle kesinlikle tartışmaya, mücadele etme niyetimiz yok.
Bizim işimiz medrese, çok işimiz var. Türkiye’de dünyada yapılacak çok işler var. Ama olup olmadık konuşan insanlar ile alakalı mutlaka bir çare bulmamız gerekiyor. O yüzden ramazanı şeriften sonra kim konuşursa onunla alakalı sıkıntımız olacak ama yoksa konuşmayanın her zaman başımızın üzerinde yeri var. İftira atmayana asla kesinlikle hakkında konuşulmaz ama iftira atıyorsa Efendi Hazretlerimiz (k.s.) hakkında olmayacak ifadeler kullanıyorsa veya buna benzer camiamızın herhangi bir hocasına konuşuyorsa her türlü karşısında bizleri bulacak inşallah. Allah’ım bu yolda da bütün kardeşlerimize başarılar ikram etsin.
Ne olaydı da kimse kimse hakkında olmayacak ifadeler kullanmasaydı. Sulh ile tatlı bir şekilde hayatımızı sürdürürdük, çalışmaları yürütürdük diye düşünüyoruz, inşallah.
Ama tabi dediğim gibi bu iş 13 seneden beri devam ediyor. Bu saatten sonra bize akıl verenler var. Siz iyi susuyorsunuz siz gene sesinizi çıkartmayın. Onlara da sormak lazım senin hakkında konuşsunlar bakalım nasıl zıplıyorsun? O yüzden bu işi yaşamayan bilmez, yaşayan kardeşlerimiz çok iyi bilir.
Bu işte çok büyük sıkıntılar çekildi bundan sonrada Mevla’mızın ifadesi gereğince “Kısasta hayat vardır” konuşursan hakkında konuşulacak kardeşim, iftira atarsan ona göre iftiranın karşılığını bulacaksın kardeşim. Bunun daha ötesi yok.
Allah’ım bütün kardeşlerimize bu konuda sulh, beraberlik tatlılık nasip etsin. Böyle yanlış şeylere düşmekten cümlemizi muhafaza etsin.