Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi sabah namazının ardından verdiği hadis dersinde gündeme ışık tutacak açıklamalarda bulundu.

 

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.”  hadis-i şerifini hatırlatan Hoca Efendi, maalesef tarih sahnesinde ve günümüzde Müminlerin bir değil beş değil defalarca sokulduğunu söyledi. Ortadoğu’da yaşanan zulmün ve en son Gazze’de yaşanan vahşetin bunun en açık delili olduğunu belirtti. Hoca Efendi ayrıca; “Müminler, Kur’an ve sünnetten uzaklaştıkça hep aynı hatalara düşecek ve bu zulmün hep var olacaktır.” dedi.

 

Demokrasinin Ürettiği En Büyük Yalan

 

Küfür ehli ülkelerin, uluslararası platformda sürekli müzakere yolunu gösterdiklerini ancak her daim işlerini savaşla hallettiklerini belirten Hoca Efendi, müzakere yalanı, demokrasinin ürettiği en büyük yalanlardan biridir dedi. Hoca Efendi ayrıca dünya sahnesinde demokrasi çığırtkanlığı yapanların, devamlı müzakere masasını gösterdiklerini fakat sıkıştıkları her noktada çözümü savaşmakta bulduklarını hatırlattı.

Kâfirlerin, Müslümanlardan hiçbir zaman razı olmayacağının, hem Kur’an’da hem de Hadis-i şeriflerde açıkça belirtildiğini dile getiren Hoca Efendi, Allah (c.c.) ve Resulü (s.a.v.) tarafından yapılan uyarıların mutlaka dikkate alınmasını ve küfür ehlinin oyunlarına daha fazla gelinmemesi gerektiğini söyledi.

 

 Uydurmaca Sistemler Hiç Kimseye Huzur Getirmez

 

Hoca Efendi son olarak yetkililere seslenerek şu uyarıda bulundu; “Küfür ehlinin uydurduğu demokrasi ve müzakere yalanlarına daha fazla kanmayalım. Geçmişte ve günümüzde yaşanan hadiseler gösterdi ki demokrasi yalanı Müslüman toplumlara hep zulüm, işkence, gözyaşı ve kan getirdi. Müslüman kanıyla beslenen ehli küfürde aradığı huzuru bulamadı. Kısacası dünyaya baktığımızda uydurmaca sistemler, hiçbir topluma huzur sağlamadı. O nedenle siyasi temaslarda, politik ilişkilerde ve dostu düşmanı ayırt ederken Allah (c.c.) ve Resulü (s.a.v.) neler buyuruyor ona dikkat etmeliyiz. Aksi halde bugün üzülerek seyrettiğimiz kan ve gözyaşları, bir gün bizim bedenimizden çıkacaktır.”