Bir açılış töreninde Başbakan yardımcısının, hayırseverlere seslenerek “Cami değil okul yaptırın” ifadesinin talihsizlik olduğunu belirten Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendi bu konuda bazı açıklamalarda bulundu.
Bu Ülkenin Asıl İhtiyacı Dindar Bir Nesil
Başbakan yardımcısının açılış töreninde Türkiye’nin ihtiyacının eğitim kurumları olduğunu dile getirmesine bir diyeceğimiz yok. Ancak geçmişte ‘hayırseverlik’, ‘Allah rızası’ denildiğinde halkın daha çok cami, Kur’an kursu yapmayı anladığını ve bunun değişmesi gerektiğine vurgu yapması oldukça yanlıştır. Bugün eğitim sisteminde yapılan onca değişikliğe ve düzenlemeye rağmen ülkemizdeki eğitim sistemi hala içinden çıkılmaz bir haldedir. Okullarımızda çocuklara ve gençlere kaliteli bir eğitimin verildiğini hiç kimse iddia edemez. Okullarda eğitim gören yavrularımız, dünyevi ilimlerde bir seviyeyi yakalayamadığı gibi ahlaki olarak da bir çöküş yaşamaktadır. Bu olumsuz gidişattan kurtulmanın tek çaresi ise manevi eğitimi de hesaba katmaktan geçmektedir.
KUR’AN KURSLARI VE MEDRESLER BU HALKIN İHTİYAÇLARI ARASINDAN ÇIKARILIYOR MU?
Eğitim sisteminde yapılan onca değişikliğe rağmen istenilen başarı elde edilememiştir. Ayrıca yapılan sözde yeni düzenlemelerle de Kur’an kurslarının ve Medreselerin önü tıkanmıştır. Buraların birer eğitim kurumu oldukları görmezden gelinerek hareket edilmiştir. Oysaki bu topraklarda Müslümanlar yaşamaktadır. O neden Ku’an eğitimi ve diğer İslami eğitimleri almak, bu topraklarda yaşayan halkın en temel ihtiyacıdır. Peki, halkımızın bu en temel ihtiyacı nasıl oluyor da göz ardı ediliyor? Ya da çocuklarımızı ve gençlerimizi dinden uzak bir yaşam tarzında eğitmek neden en önemli ihtiyaç gibi sunuluyor? Bu yapılanları anlamak mümkün değil.
İNSANLIĞIN ÖNÜNE SUNULAN SÜSLÜ İKİ YALAN: “ÇAĞDAŞLIK VE DEMOKRASİ”
Maalesef bu ülkede kimin neye ihtiyaç duyduğunun hiç önemi yok. Birileri bizler adına çıkıp ihtiyaç duyduğumuz şeylerin neler olduğuna karar veriyor, doğrusu dikta ediyor. Daha sonrasında ise bize dayatılan o ihtiyaçları kabullenmek kalıyor. Eğer bu saçma yapıya dâhil olmak istemezseniz, ya antidemokratik ya da çağdışı olduğunuzu beyan eden bir damga yiyorsunuz. Zaten Müslümanların başına ne geldi ise bu iki kavramdan gelmiştir. Çağdaşlık ve Demokrasi adına Müslümanlara neler yapıldığını son zamanlarda hepimiz görmekteyiz. O yüzden fazla söze gerek yok!
MÜSLÜMAN BİR TOPLUMUN ASIL İHTİYACI ALLAH (C.C.) VE KUR’AN’DIR
Çağdaşlık ve demokrasi adına, halkın asıl ihtiyaç duyduğu şeylerin önüne engel koyarak, hayır, bu senin ihtiyacın değil, şunlar şunlar diyeceksiniz. Halkı Camilerden, Kur’an Kurslarından, Medreselerden uzaklaştıracaksınız. Sonrada yeterince Cami ve Kur’an Kursu var eğitim kurumları açalım diyeceksiniz. Camiler, Kur’an Kursları ve Medreseler birer eğitim kurumu değil midir? Maddi ve manevi eğitim verdikleri için aslında en iyi eğitim kurumları buralardır. Her ne olursa olsun halkımız günün birinde aslına dönerek bunun farkına varacak ve dayatılan bu yanlış ihtiyaçlardan kurtulup, gerçek ihtiyaçlarına kavuşacaktır. Çünkü Müslüman bir toplumun asıl ihtiyacı, Allah (c.c.) ve Kur’an’dır.
EĞER ADAM GİBİ EĞİTİM VERİLİRSE CAMİLER VE KURAN KURSLARI BU ÜLKEYE YETMEZ
Ülkemizin nüfusuna baktığımızda camilerin ve Kuran kurslarının normalde yetmeyeceği gün gibi ortadadır. Ancak verilen eğitimle (aslında eğitimsizlikle) maalesef halkımız dinden uzaklaşmış ya da dinine karşı duyarsızlaştırılmıştır. Camilerin şu an itibariyle boş olması, camilerin yeterli olduğu sonucunu ortaya çıkarmaz. Örneğin İstanbul şehri, camilerin bol olduğu bir şehir olarak bilinir. Ancak hatırlarsanız 17 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen o depremde sabah namazına giden halk, camilere sığmamıştır. Demek ki halkımızın o dehşetli günlerde camiye gösterdiği ilgi ve alaka normal günlerde de olsa camilerimiz yetmeyecektir. Yani mesele camilerin çokluğu değil halkın ilgisizliği.
Sayın Başbakan yardımcımıza son olarak şunu söylemek isterim. Hayırsever vatandaşların Cami ve Kur’an kurslarına yapacağı desteği kesecek ifadeler kullanmak yerine halkımızın dinini öğreneceği bu eğitim kurumlarını canlandıracak adımlar atmak daha doğru olacaktır.