Allah-u Teâlâ erkeği ayrı kabiliyet ve özellikte, kadını da ayrı kabiliyet ve özelliklerde yaratmıştır.
Erkeğin kadından üstün olduğu özellikler olduğu gibi kadının da erkekten üstün olduğu özellikler vardır.
Kadınla erkek bir vücudun organları gibi birbirinin tamamlayıcısıdırlar. Erkeğin vazifesini kadına, kadının vazifesini erkeğe yüklemek dengelerin bozulmasına sebep olur.
Yaratıcımız olan Mevla Teâlâ Hazretleri “Erkekler kadınlar üzerinde idareci ve hakimdirler” buyurarak bu konudaki dengeye açıklık getirmiştir.
Allah-u Teâlâ eğitimci ve yönetici olan peygamberleri erkek olarak göndererek bu konuda bize yol göstermiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Devlet yönetimini bir kadının eline veren millet iflah olmaz” buyurmuşlardır.
Kadın annedir, cennetin ayaklarının altına serdiği en ulvi makamın sahibidir.
Kadın eştir, dünya nimetlerinin en büyüğü saliha bir hanımdır.
Kadın çocuk yetiştiren bir eğitimcidir. Sağlıklı bir toplum yetiştiren ilk ve en önemli terbiyecidir.
Allah’a itaat eden tek bir kadın, isyan eden 100.000 erkekten daha hayırlıdır.
Kadın kendisine Allah’ın vermiş olduğu annelik şefkati ve merhameti gibi eş olma ve yuvasını muhafaza etme gibi yüksek meziyetleri bırakıp ta, erkeklerin sahasına girerek onların yapması gereken vazifeleri yüklenmesi, o kadını asıl vazifesinden uzaklaştırıp kadına ait meziyetlerin körelmesine, dolayısıyla dengelerin altüst olmasına sebep olur.
Ayrıca kadının dünyevi işler de erkekle yarışırcasına faaliyet içinde olması ailede de dengelerin bozulmasının ve bu kurumun çökmesine neden olur.
Burada maksadımız kadınlarımızı aşağılamak, yermek ve ötelemek değil, onların gerçek değerlerini ortaya koyup, fıtratlarına uygun konulara yönlendirerek, başarılı birer birey olmalarını, dünyevi ve uhrevi sıkıntılardan kurtulup cennet ve Cemalullah’ı kazanmalarını arzulamaktır.
Kadınlarımızın layık oldukları hakiki makamlara yükselme temennisi bizden, muvaffakiyet Allah’tandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu