Kainatta yaratılan hiçbir şey boşu boşuna yaratılmamıştır. Yaratılan her şeyin kendine özgü görevleri vardır. Her varlık kendi yaratılışına uygun olarak kendisine yüklenen görevleri ifa etmektedir.
Kur’ân’ın insanlara gösterdiği asıl olan çalışmaktır, üretmektir, eser vermektir. Çünkü bu dünya hayatı tüketilecek bir mal değil, ebedî bir hayatı kazanmak için işletilecek bir sermayedir. İnsanın maddî ve manevî yapısı da, bu sebepten, çalışmaya programlanmıştır. Bir süre hareketsiz kalan organların hareket edemez hale gelmesi de bunun en açık delilidir.
Dinlenme ve eğlence, bu hayat modelinde de dışlanmış bir şey değildir; ancak bu bir sınır içinde kalmalı, amaç değil araç olmalı, daha dinç bir şekilde yeni faaliyetlere atılmak için bir vesile teşkil etmelidir.
Her şeyin görevleri olur da Cenab-ı Hakkın “En güzel şekilde yarattık.” dediği insanın görevinin, gayesinin olmaması mümkün mü?
İnsanoğlunun dünyaya geliş maksadı yüce Rabbine kulluk etmek ve hem dünyası, hem de ahireti için çalışmaktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “İnsan için çalıştığından başka bir şey yoktur. Çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.” Buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’de “İki günü eşit olan aldanmıştır.” buyurarak çalışmaya teşvik etmiştir.
Medine’ye hicret eden muhacirler, Ensar’ın kendilerine yapmış oldukları mükemmel teklifi kabul etmeyerek, “bize pazarın yerini gösterin” diyerek çalışma ile birlikte geçimlerini temin etmişlerdir.
Çalışan kişilerin en önemli özelliklerinden biri de kimse hakkında gıybet ve dedikodu yapmamalırıdır. Çünkü buna zamanları kalmaz. Hz Ali (ra) Çalışanlar kötülük etmeye vakit bulamazlar .Çalışmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar” buyurarak bu konuya dikkat çekmiştir.
Hz. Peygamber öncelikle her konuda olduğu gibi bu konuda da dolu dolu bir hayat sürmüştür. Daima çalışmış ve zamanını en iyi ve verimli şekilde planlamıştır.
Diğer bir hadisi şerifte “çalışınız, kendinizi bırakmayınız. çünkü herkes ne iş için yaratılmışsa, o iş kendisine kolay hale getirilir” buyurarak kendimizi bırakmamız istenmektedir.
İslam dini, insanlara hem dünyada hem de ahiret hayatında mutlu olmanın yollarını göstermiştir. Dünya ve ahiret mutluluğu çalışmakla elde edilir. Bu sebeple müslüman, her ikisi için de çalışmak zorundadır. Dünya için çalışıp kazanmak da dinimizin emridir. Hiçbir zaman unutmayalım ki; çalışmak üzerimize farzdır.
Bizden istenen bu kısa dünya hayatımızda, vazifelerimizi güzel yapmamızdır. Çünkü çalışkanlık bir peygamberi hayattır. Çalışan bir kimseyi Rabbimiz sever, kulları da severler. Rabbim bizlere peygamberi ahlakı nasip eylesin
Çalışmak, gayret etmek bizden. Muvaffakiyet Allah’tandır.