Gıybet; duyduğu zaman insanın hoşuna gitmeyen, gıyabında yapılan konuşmadır. Söylenen şey ister kişinin bedeninde, ister ahlakında, ister işinde, ister zihninde, ister bünyesinde olsun hoşuna gitmedikten sonra gıybettir. Hatta elbisesinde, evinde, arabasında bile kişinin hoşuna gitmeyen bir eksikliği belirtse yine gıybet olur.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün sahabeyi kirama şöyle buyurdu:
Gıybetin ne olduğunu biliyor musun?
Allah ve Resulü daha iyi bilir.
Gıybet, kardeşinin hoşuna gitmediği bir vasıfla onu zikretmendir.
Eğer senin dediğin kardeşin de varsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer dediğin kendisin de yoksa ona iftira etmiş olursun. Allah-u Teâlâ Hucurat suresinin 12. Ayet-i Kerime’sinde gıybetin kötülüğünden bahsederek gıybet yapanı ölünün etini yiyen bir kimseye benzetmiştir. Ayet-i Kerime’de mealen kimse kimseyi arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Ondan tiksinirsiniz. Allah’tan korkun!
Bir seferde Hz. Peygamber (s.a.v) ile beraberdik. Sahipleri azap gören iki kabrin yanında durarak şöyle buyurdu;
Bu iki kabrin sahibi azap görüyorlar! Oysa azap görmeleri pek büyük olmayan bir suçtan dolayıdır. Onlardan biri insanların gıybetini yapardı. Diğeri ise küçük taharetten korunmazdı.
İşaret, ima, dudak bükme, göz kırpma, yazı ile belirtilen her türlü söz gıybet kısmına girer ve haramdır. Hz. Aişe (r.a) annemiz anlatıyor;
Evimize bir kadın geldi. Kadın gittikten sonra elim ile kadının kısa boylu oluşuna işaret ettim. Bunun üzerine Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu; kadının gıybetini yaptın.
Başkasının durumunun hikâye etmek sureti ile taklidini yapmakta gıybettir. Aksayarak yürümek veya kişinin yürüdüğü gibi yürümek gibi. Gıybet edeni tasdik etmek veya susup onu dinlenmekte gıybettir.
Kişi gıybet ettiği takdirde hadislerden anlaşıldığı üzere Allah (c.c) azabına maruz kalacağını, ayrıca gıybetin kıyamet gününde iyiliklerini yok edeceğini düşünerek dilini gıybetten koruması gerekir. Dili gıybetten korumanın bir çaresi de kendini gıybete sürükleyen sebepleri önlemesidir. Bu sebeplerden bazısı öfke, haset, alay, arkadaşlara uymak gibi şeylerdir. Kişi bu ahlakları terk etmedikçe kendini gıybetten koruyamaz.
Rabbim cümlemizi gıybet etmekten ve gıybetçilerin şerrinden muhafaza eylesin.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu