Hayasızlığın Yayılmasını İstememek - Fatih Medreseleri | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Hayasızlığın Yayılmasını İstememek


İnananlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu edenler için dünya ve ahrette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir Siz bilmezsiniz . Toplumda hayasızlığın, ahlaksızlığın, olumsuzlukların yayılmasını isteyenler, o topluma karşı en büyük saygısızlığı işlemiş olurlar. Nitekim bu ayet bunu gayet açıkça dile getirmektedir. kişinin İşlemiş olduğu günah, ayıp veya kusurları başkalarının açığa vurmaması dinimiz tarafından önerilirken, hatta emredilirken, bu tür davranışlarda bulunan kimselerin kendilerinin ya da başkalarının ayıp ve kusurlarını hayasızca, lakayt bir şekilde topluma açıklamaları da caiz görülmemiştir.
Zira peygamber efendimiz (s.a.v) “işlediği günahları açığa vuranlar dışında ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın gece kötü bir iş yapıp, Allah onu örttüğü halde sabahleyin kalkıp: Ey falan ben dün gece şöyle şöyle yaptım demesi, aşikâre işlenmiş günahlardandır. Oysa kişi, Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti.Fakat o Allah’ın örttüğünü açarak sabahlıyor” buyuruyor.
günah işlemek, kusur ve hata yapmak, sevilmeyen arzu edilmeyen ve sahibine de hiçbir fayda sağlamayan sadece kötü görülmesine ve bayağı sayılmasına sebep olan bir durumdur. durum böyle iken gizli kapaklı bir yerde işlenen ve Allah’tan başkasının bilmediği, bir anlamda Allah’ın örttüğü bir günahı faziletmişçisine hayasızca ortaya dökmek ve başkalarına anlatmak dini açıdan tasvib edilmemiş, hatta böyle davranan kimselerin Allah’ın bağışlaması dışında kalacakları ifade buyrulmuştur. böylesine ağır bir manevi yükün öngörülmesi işlenen günahın toplumda yaygınlaşmasını, onun normal bir davranış olarak algılanmasını önleme amacına yöneliktir. Nitekim İslam alimleri de, ayıp sayılan davranış ve tutumları herkesin gözü önünde işlemenin gizlisine göre daha kötü bir davranış biçimi olduğunu ısrarla belirtmişler, kişinin ayıplarını insanlardan saklamasını ve toplumun da bu tür davranışlar karşısında duyarlı olmasının önemi üzerinde durmuşlardır. Hiçbir ayıp Allah’a gizli kalmaz.”İçinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. göklerdeki ve yerdeki her şeyi de bilir Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.” ayeti bu hususu dile getirmektedir. hiçbir ayıp veya günah Allah’a gizli kalmayacağına göre, insan öncelikle yüce Mevla’dan haya etmeli ve imkan ölçüsünde kusurlarını düzeltmelidir.
Kendi günah ve kusurlarını başkalarına anlatanlar, ya da başkalarının günah ve kusurlarını ortaya yayanlar;günah işlemeleri bir yana diğer taraftan Allah’ı,resulünü ve müminleri adeta hafife almış, kötülüklerini iyilik, günahlarını sevap, bayağılıklarını fazilet saymış olurlar. bu ise en az işledikleri günah seviyesinde bir pervasızlıkdır. Oysa günah işleyen bir kimsenin hiç olmazsa onu gizli tutması kendisini aşağılanmaktan kurtarır.
Ayıp ve kusurların açıklanması, bu tür davranışlarda bulunanlarda hayâ duygusunun zamanla yok olmasına sebep olmaktadır. Ancak bu tür davranışların örtülmesi, davranış sahiplerinin gördükleri şefkat ve merhamet karşısında kendilerine çeki düzen vermelerini teminde önemli bir etkendir.
Dinimizde toplumda iffetsizlik ve hayasızlığın yayılmasına çanak tutacağından kişinin ayıp ve kusurlarını, günah ve isyanlarını açığa vurması nasıl yasaklanmışsa, başka kimselerin ayıp ve kusurlarının da araştırılması onların gizli hal ve özel hayatlarının deşifre edilmesi de yasaklanmıştır.
Şu kadar var ki başkalarının mağduriyetine sebep olan hata ve kusurların gizlenmesi dinen caiz olmadığı gibi, ayıpların araştırılıp ortaya dökülmesi de, insanları birbirine düşürmekten, aralarında kin ve düşmanlık tohumları ekmekten, fenalıkları
Peygamber (s.a.v) Efendimiz ve Ashabı Kiram kimsenin ayıplarını araştırmamış ve araştıranları da şiddetle kinamıştır. Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem: din kardeşini bir suçundan dolayı ayıplayan kimse o suçu ya da günahı Kendisi de işlemedikçe ölmez uyarısını da hiçbir zaman unutmamak gerekir.
Sonuç olarak herkes günah ve kusurlu olabilir .işlenen günahların toplumda açığa vurulması onların normal bir davranış ya da tutummuş gibi sunulması insanların dindarlık anlayışlarının zayıflamasına, günahlara karşı tepkisiz kalmalarına sebep olmaktadır .Bu itibarla toplumda iyilikler güzellikler sevaplar faziletler anlatılmalı ki diğer insanlarda bu tür eylemlere yönelsin. Boş, faydasız, insanların duyarlılığını zayıflatacak günahları, hayasızlığı yayacak söz ve davranışlardan uzak durulmalıdır
Fatih medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın