İnsan Sorumluluklarından Kaçmamalıdır | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

İnsan Sorumluluklarından Kaçmamalıdır


Kâinattaki her varlığa baktığımızda Yüce Allah’ımızın (c.c.) mükemmelliğini görürüz. Hiç kuşku yok ki bu varlıklar içinde ruh, akıl, nefis vb. gibi paha biçilmez nimetlerle donatılmış insan, yaratılanlar arasında en şerefli konumda yer almaktadır. Gerçi varlık âlemine insan olarak gelmekle bu şerefe hazırdan, kolayca kavuşmuş olabiliriz. Ancak muhafaza etme noktasında aynı şeyi söyleyemeyiz. Yani demek istediğimiz, kolayca elde ettiğimiz şeyleri her zaman kolayca muhafaza edemeyebiliriz. Bizlere bahşedilen bu güzellik, Mevla’mızın sonsuz rahmet ve ikram sahibi olması sebebiyledir. Sayamayacağımız kadar çok olan nimetlerin ikram edilmesine karşın kullar olarak bizlere de belli başlı bazı vazifeler ve sorumluluklar yüklenmektedir.

İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliklerden biriside sorumluluk sahibi olmasıdır. Madem sorumluluk yüklenerek diğer canlılardan ayrılıyor ve yüceltiliyoruz o halde Rabbimize karşı iyi bir kul olmalıyız. Bunun içinde üzerimizdeki sorumlulukları azami ölçüde yerine getirmek için gayret etmeliyiz. Tabiî ki en başta Yüce Allah’a (c.c.) karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Dahası Sevgili Peygamber Efendimize (s.a.v.), Manevi eğitimcimiz ve takipçimiz olan Mürşidimize (k.s.), Hocalarımıza, Anne ve babalarımıza, kardeşlerimize, eşimize, evlatlarımıza ve arkadaşlarımıza kaşı sorumluluklarımızı en iyi şekilde ifa etmeliyiz. Aslına bakılırsa sorumluluk sahamız sadece bunlarla sınırlı değil daha da geniştir. Örneğin ormanda olası bir yangına mahal vermemek için piknik alanlarında mangal ateşinin öylece bırakılmaması ya da söndürülmemiş sigara izmaritinin pervasızca orta yere atılmaması ağaçlara karşı bir sorumluktur. Ya da denizlerin bilinçsizce kirletilmemesi veya hayvanlara karşı merhametli olunması da hep bir sorumluluğun gereğidir. Kısacası eşrefi mahlûkat olan insan, kendisine ve başkalarına karşı sorumlulukları olan bir varlıktır.

Kur’an-ı Kerimde pek çok ayeti kerimede insana yüklenen sorumluluklardan bahsedilmektedir. Nisa suresinin 36. ayetinde: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.” buyrularak iyilik etmenin bir sorumluk olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca Tahrim Suresinin 6. ayeti kerimesine baktığımızda şu ifadeyle muhatap oluruz: “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…” Bu ayet bizlere aile reisi olan kocanın, eşine ve çocuklarına karşı sorumlu olduğunu göstermektedir.

Her insanın sorumluluğu kendisine aittir. Nur Suresinin 54. ayeti kerimesinde bunu açıkça görmekteyiz: “Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir. Madem herkesin sorumluluğu kendisine ait o halde herkes sorumlu olduğu şeyleri unutmamalı, iyi takip etmeli ve mutlaka yerine getirmelidir. Ayrıca kullar olarak sorumlu tutulduğumuz şeylerden bir gün hesaba çekileceğimizi de unutmamalıyız.

Sorumluluklardan kaçmak ya da yerine getirmede gevşeklik göstermek, iman sahiplerinin ahlakında yer bulmamalıdır. Yüce Rabbimiz iman sahiplerini Müminun Suresi, 8. ayeti kerimesinde şu şekilde açıkça beyan etmektedir: “Ve o müminler ki sahip oldukları emanetleri korurlar ve verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.” Bizlere verilen tüm sorumluluklar birer emanet olduğu gibi verdiğimiz tüm sözlerde birer sorumluluktur. O nedenle kaçmak, mümine yakışmaz. Eğer sorumluluklarımızdan kaçarsak, bu kez hayatımızda pek çok soruna yakalanırız. Rabbim hepimizi bu tür durumlaradüşmekten muhafaza eylesin.Ayrıca sorumlu olduğumuz tüm şeyleri de hakkıyla yerine getirtmeyi nasip eylesin.

Son olarak yazımızı Hucurat Suresinin 10. ayetiyle bitirelim: “Bütün müminler kardeştir. Onun için her ne zaman araları açılırsa kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ki O’nun rahmetine eresiniz.”

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın