Küfrün Son Çırpınışları - Fatih Medreseleri | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Küfrün Son Çırpınışları


Özellikle son zamanlarda İslam âleminin toparlandığını, birlik beraberliğini gören küfür ehli dört koldan harekete geçerek başarımızı engellemeye çalışıyor. Amerika başta olmak üzere tüm küfür ehli ülkeler Müslüman ülkeleri iç karışıklıkla beraber halkı ayaklandırıp arkasından kendi maşalarını koltuğa oturtarak ehlisünnet Müslüman kardeşlerimize zülüm ediyorlar. Mısırda, Irakta, Libya’da daha birçok ülkede maalesef başarılı olduğu söylenebilir.  Aynı uygulamayı Türkiye içinde denediler fakat Rabbim onlara fırsat vermedi.  Halkımızın birlik beraberlik içindeki tutumunu gören küfür ehli bizleri maddi olarak zayıflatmak için özellikle doğu ve güneydoğumuzda adeta düğmeye basarak PKK, PYD ve DEAŞ gibi terör örgütleri cennet vatanımızın üzerine salmaya başladılar.

Son olarak Musul’a baktığımız zaman 2 milyon ehlisünnet kardeşlerimizin üzerine başta Şii milisleri olmak üzere birçok ülkeden savaşmak için gelen askerler olduğu görülmektedir.  Ne mutlu bize ki Türkiye olarak biz de varlığımızı orada hissettirerek oradaki Müslüman kardeşlerimize karşı yapılacak kıyımları, katliamları engellemiş olacağız.

Daha önce çok söylemiştik bugün yine söylüyoruz. İran ile Şia ile bizim aramızda mezhep farklılığı değil, daha büyük sıkıntılarımız var demiştik. Bugün haklı olduğumuz yine tekrar ortaya bir kez daha çıktı. Saddam Hüseyin’in yıkılmasıyla beraber Irak’ın birçok bölgesine Şii olan liderler yerleştirildi. Fakat Musul Ehlisünnet olduğundan dolayı bu olaylarda da kendilerince yarım kalmış olan olaylarını tamamlamak üzere Musul’a girerek oradaki Müslüman kardeşlerimizi katletmeyi, kendilerince Hazreti Hüseyin efendimizin intikamını alacaklarını ifade ediyorlar.
Başaramayacağını muvaffak olamayacağını gören küfür ehli daha da çıldırarak ağır darbelerle bizleri yıpratmaya çalışıyorlar. Ne var ki her zamanki gibi Rabbimizin yardımını hesaba katmıyorlar. Allah razı olsun hükümetimiz bu hususta kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor. Fakat halk olarak da bizler kendimize düşeni yapmamız lazımdır.  Kendimize düşen nedir? Boş şeylerle dünya ve ahretimize faydası olmayan şeylerden yüz çevirmeliyiz.  Haramlardan kendimizi muhafaza etmeliyiz. Rabbimize bir adım daha da yaklaşmalıyız. İbadetlerimizi olan hassasiyetimizi biraz daha artırmalıyız.

Rabbimiz her zaman verir, Müslümanları her zaman korur, fakat kulda biraz layık olmalı. Semada ki yardımı çekmeyi bilmeli. O yüzden kendimizi eğlencenin eşiğine atmamalıyız. Üzerimizde bulunan gaflet tozlarından arınarak, heyecanla, şevkle bizi düşeni yapmalıyız.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın