Bütün Müslümanlar olarak Mevla Teâlâ Hazretlerinin ilmine, kudretine sonsuz derecede imanımız tam ve mükemmeldir. Fakat insan bazen ağzından yahut kalbinden öyle şeyler ifade ediyor yahut söylüyor ki sanki Haşa Mevla Teâlâ Hazretlerine bir acziyet İsnat eder gibi bir duruma düşüyor.
Örneğin dünyanın dört bir yanına baktığımız zaman Müslümanların son derece ızdırap ve sıkıntı içinde olduğunu, kâfirlerin çizmesi altında ezildiğini görmekteyiz. Sanki İslam dinini yaşayanlar devamlı surette zayıf olacak, kâfirler ise kuvvetli olacakmış gibi bir algı hâkim. Ne yapalım işte buda bizim imtihanımız diyerek kendimizi aciz görürken aslında Rabbimize karşı bir acziyet dayandırmaktayız. Mevla Teâlâ Hazretleri Müslümanlara yardım etse, Müslümanların tekrar yüzünü güldürse acaba niçin böyle oluyor gibi alttan alta kalbimizden gün yüzüne çıkmayan bir sorgulamanın olduğunu görmekteyiz. Hatta birtakım gayrimüslim ülkeleri süper güç olarak, onlara yenilmez gibi bakmak, görmek dahi Rabbimizin gücüne zayıflık isnat etme durumu dahi ortaya çıkmaktadır.
Özellikle halk arasında yaygın olan, sıkıntılı olan bir insana “senin işin Allah’a kalmış. Yani senin işin çok zor, sen bu sıkıntıdan çıkamazsın, mümkün değil” gibi düşüncelerle büyük bir hataya düşülmektedir.
Fakir olan bir kişi niçin zengin olmadığını, zenci olan kişi niçin beyaz olmadığını, memur olan kişi niçin amir olmadım Rabbim beni niçin istediğim özellik ve ölçüde yaratmadı gibi düşüncelere kapılması son derece yanlış bir tutum olur. Çünkü sen yaratılanı beğenmedin de Rabbine yönmü çiziyor veya akıl mı yermeye çalışıyorsun durumu olur ki bu ifade ve düşüncelerden Rabbimize sığınırız.
Çoğu insanda şu düşünce vardır. Allah bizim işimizi çözsün, işlerimiz tıkır tıkır yürüsün. Peki, sen vazifeni yapmazsan, Rabbine tevekkül etmezsen, sebeplere güvendiğin kadar Mevla’ya güvenmezsen sahibimiz ne yapsın o zaman. Birazda kul kendine düşen işi yapmasını bilecek. Rabbimiz Kuranı Azimüş -Şanda “yerlerin göklerin ordusu bana aittir” buyurduğu halde “yerde gökte kendisini aciz bırakacak hiç bir şey olmadığı halde” o gücü kendine çekemeyen, kullanamayan Müslüman biraz kendini sorgulamalı. Nerde eksiğim var? Niçin o yardımı kendime çekemiyorum diye düşünmeli.
Allah Resulü İslam’ı yayma vazifesine tek başladığı halde Mevla’nın yardımıyla İslam’ı dünyaya hâkim kılmadı mı? Bütün peygamberler Allah’ın yardımıyla azgın inatçı kavimlerine karşı galip olmadılar mı? Osmanlı ecdadımız altı yüz elli yıl tüm kıtalarda at koşturup, gâvura kan kusturmadı mı? Öyleyse bu gün bizler kimden ne bekliyor, kimlerden medet umuyoruz.
Bize düşen nedir? Bize düşen Rabbimizin emirlerine boyun eğmek yasaklarından ateşten kaçar gibi kaçmaktır. Bu kâinat ve içindekiler Mevla’mıza aittir. O nasıl dilerse o şekelde tasarruf eder. Dilediğini öldürür, dilediğini diriltir. Dilediğini aziz, dilediğini zelil yapar. Onun gücü her şeye yeter. Biz onun ancak aciz ve zayıf kullarıyız.
Rabbimize Teslim Olmak Bizden Muvaffakiyet Allah’tandır
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu