Paris Olayına Nasıl Bakmalıyız | Fatih Medreseleri
Fatih Medreseleri

Paris Olayına Nasıl Bakmalıyız


Yine,  yeniden Müslümanların üzerlerine atfedilen bir oyun ile karşı karşıyayız. Fransa’da kimsenin istemediği, özellikle Müslümanların kesinlikle tasvip etmediği 120 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir terör vakası ile dünya yankılandı. Fransa’nın göbeğinde yapılan bu terör faciasını hiçbir siyasi mihraklar Fransa’nın zaafı olarak değerlendirmedi. Bilakis ilk çarpıcı açıklamaları ile Müslümanlar katliam yaptı diye hem Müslümanları insanların gözünde karalarken, cani, kafa kesen gibi algıları tekrardan oluşturmak, diğer taraftan Suriye’ye girmek için hazır bir bahane buldular.

Bir gazetecinin G20 zirvesinde ABD Başkanı Barack Obama’ya sorduğu soruyu hatırlayıp, analiz edelim. “IŞİD için 63 ülkeden destek alıyorsunuz, yardım alıyorsunuz, IŞİD bu kadar güçlümü? IŞİD’i bu kadar ülke bitiremiyor mu?” Evet, senaryo hep aynı Müslümanları karalayıp, hem İslamiyet’e geçen dünya insanının önüne geçmek, hem de Ortadoğu’daki hazır petrole ulaşmak.

Fransa’nın bu zamana kadar terör örgütleri (PYD-PKK) ile görüştüğüne defalarca şahit olduk, onları destekledikleri güneş gibi ortada. İşte gün gelir senin beslediğin terör seni içinden vurur. Terörün dini yoktur.

Fransa’nın kendi içinde besleyip, kendi kendini bombalatmasıyla beraber Müslümanlar üzerinde linç kampanyası başlattılar. Şu anda doğu Avrupa ülkelerinde Müslümanlar üzerine hem sözlü, hem de fiili protestolar başladı. Bununla beraber Fransa’da Müslümanların mabet mekânı olan camilere kilit vurulmaya başladı. Hak-Batıl savaşı gün geçmiyor ki farklı farklı olaylar ile karşımıza çıkmasın. Kendilerinin kurgulayıp, kendilerinin yönetip uygulamaya soktuğu bir terör örgütü olayına, Türkiye’de de maalesef bazı sol görüşlü gazeteler Müslümanlara ve İslamiyet’e olan kinlerini bir daha kustular.

Küfür hiçbir zaman Müslümanların iyi olmasını, Müslümanların birlik ve beraberlik çerçevesinde toplanmasını istemez. Müslümanlarda küçük bir zafiyet gördüğünde hemen üzerine sıçrar, onu ezmeye, yok etmeye veya esir etmeye mahkûm eder. Fakat Müslümanlar güçlü olduğu zaman sanki Müslümanların iyiliğini istiyormuş havasında olurlar.

İki gün önce Paris de büyük bir patlama oldu. Bir anda bu olayın Müslümanlara faturasını ödettirmeye çalışmalarına bir türlü anlam veremiyoruz. Bir yerden Müslümanlar takip altına alınıyor, diğer taraftan camilerin kapatılma durumuna geliniyor, diğer taraftan Müslümanların izzet ve şerefini bazı çirkin ifadelerle zedelemeye çalışıyorlar. Daha düne kadar bir buçuk milyon Cezayirli Müslümanı katleden, yine binlerce Müslümanı Nazi fırınlarında yakarak öldüren her fırsatta Müslümanlara en büyük zulmü yapan Fransa, bugün kendi organizesiyle yapmış olduğu terör eylemini niçin Müslümanlara lanse etmektedir. Onlar bilmezmiki bir Müslüman karıncayı dahi incitmez.

Fransa’nın rakkaya girerek sivil insanları, çocukları, hastaneleri bombardımana tutması amacın Ortadoğu’da yer parsellemek olduğunu bizlere açıkça göstermektedir.

Müslüman haksız yere yapılan hiçbir hareketi hoş görmez, tasvip etmez ama bir olay karşısında da duygusallaşarak Müslümanlara veya İslam’a ifade kullanması son derece yanlış bir hareket olur.

İslam ahlakıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir takım kurum, kuruluş ve örgütlere bakarak hakiki Müslümanlara dil uzatmak Mevla Teâlâ hazretlerinin gazabını celbeder.

Doğruları Göstermek Bizden, Görmek Sizden Muvaffakıyet Allah’tandır.

Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu

Yorum yapın