Gün geçmesin ki kalbimizi vuran, inciten terör hainliğiyle günümüz geçmiş olmasın. Bir taraftan şehit haberleri, diğer taraftan provokasyonlar, halkı sokağa dökmeye çalışan münafıklar ve daha niceleri. Tabi bununla beraber gerek devlet erkânımızın gerekse halkımızın bu terör illetinden kurtulmak için her türlü mücadeleyi yaptığının hep beraber şahitleriyiz. Fakat insan bazen çok istese de yapmak istediği şeylerde tek başına başarıya ulaşamayabiliyor. Bunun için ya takviye yardım almak, yada strateji değişikliğine gitmesi gerekiyor. Bizlerde bugün gerçekten terörün bitmesini istiyorsak, yapılacak şey evvela kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. İlk olarak imani noktada kendimizi kontrol ederek gerçekten “Benim Rabbime olan inancım nasıl?” insan Allah muhafaza din dairesinden çıkar, fakat farkında bile olmaz. Ondan sonra ibadet boyutlarım nasıl? Rabbimle barışıklılığım nasıl? Peygamber takibim nasıl? Kitabullah’la dinimle olan aram nasıl? İnsan buraları kontrol etmeli ve eksiklerini ortaya koyarak yapamadıklarını yapma hususunda Mevla’ya söz vermeli. Ve Mevla Teâlâ Hazretlerine müracaat etmeliyiz.
Halk olarak bizler güzel bir tövbe, güzel bir yalvarma ile acizliğimizi ortaya koyarak Rabbimizin bu işi çözeceğine inanmalıyız. Ayeti kerimede ifade edildiği gibi “Ey müminler hep beraber tövbe edin. Muhakkak o zaman kurtuluşa erersiniz” ifadesi gereğince Rabbimiz yolumuzu açacaktır. Neme lazımcılık mantığına düşmemeliyiz.
Bir tarafta şehitler varken, diğer taraftan zevklerimizden vazgeçmeyerek haramı her türlü işleyerek Rabbimizden nasıl yardım bekleyebiliriz. Bugün şehit var bugün çalgı çengi çalmayalım yarın devam. Böyle olur mu? Bugün niye çalmadın? Şehitlere saygı olsun diye. Peki Allah’a saygını ne zaman göstereceksin, Peygambere saygını ne zaman yapacaksın, Kitabına saygı ne zaman yapacaksın. Zaten bizler Kitabımıza saygı yaparsak Allah da bize huzur verecek, mutluluk verecek, güzellik verecektir. Yoksa biz Allah’a hakkıyla yönelmezsek bu işin çaresini yanlış yolda aramış oluruz. Kendimizi din konusunda Allah, Peygamber konusunda yenilemeliyiz. Çocuklarımızı yetiştirme konusunda, eğitim konusunda bütün halk olarak Allah’a yöneliş olmalı. Yöneliş olursa tövbekar olursak, Rabbim söz veriyor o zaman feraha kavuşursunuz.
Bununla beraber birliği, beraberliği bozacak ifadelerden kaçınmalıyız. İnsanların nefretini uyandıracak, tahrik edecek, insanları öteleştirecek ifadelerden de kaçınmalıyız. Irkçılık yapmamalıyız, kimseyi basit görmemeliyiz. Müslüman kimseyi ötelemez, dışlamaz hep kucaklayıcı olur. Rabbimiz “Çekişmeyin, gücünüz gider” buyuruyor. Terörün şuan devamındaki sebeplerden biride Müslümanların birbiri arasındaki çekişmeden dolayı kaynaklanıyor. Varsa Müslümanın hatası, örtmeye çalışmalıyız. Bugün sadece hatalar üzerine gidiliyor, bu sefer halk birbirine giriyor.
Kesinlikle hep beraber maddi manevi olarak Mevla’ya yönelmemiz lazım. Birbirimize kucak açmalıyız. Söylediğimiz ifadeyi kulağımız duyacak, kimseyi ötelemeyecek, dışlamayacak. Kimsenin hatasını ön plana çıkarmamalıyız. Çünkü Rabbimiz “Sizin başınıza bir şey gelirse, (yani terör geliyorsa) yapmış olduğunuz yanlışlardan dolayıdır, çoğunu da affediyorum” buyurmaktadır. Demek ki herkes kendine bakmalı ve işin çözülmesi için kendini uzak tutmamalıdır.
Bizler Rabbimize hakkıyla yönelmediğimiz müddetçe huzursuzluk, bereketsizlik, sıkıntılar hep devam edecektir. Bu sıkıntıların tamamıyla bitişinin çaresi Rabbimize hakkıyla yöneliştir.
Tövbe İle Rabbimize Yönelmek Bizden, Yardım Mevla Teâlâ Dandır.
Fatih Medreseleri Yazı İşleri Kurulu